Tedbir nafakası talebilye açılan davada, tanık beyanları ve nüfus kayıt örnekleri incelendiğinde tarafların evlilik dışı ilişki yaşadığı yasal olmayan fiili beraberliklerde, birlikte yaşayanların birbirlerine karşı nafaka yükümlülüğü bulunmadığından, davacı yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu- Çocuğun evlilik dışı ilişkiden dünyaya geldiği ve davalı baba tarafından tanındığı dikkate alınarak, tarafların müşterek çocuğu için hükmedilen nafakanın iştirak nafakası olduğu dikkate alınmadan, tedbir nafakası olarak nitelendirilmesinin isabetsizolduğu- 
Davacının ev hanımı olup, gelirinin olmadığı, müşterek çocuk ile birlikte davalıdan ayrı yaşadığı; davalının ise, emekli olup 1.116,04 TL maaş aldığı, anne ve babasının yanında kaldığı tespit edildiğinden, mahkemece, tarafların halen ayrı yaşadıkları ve davacı eşin ayrı yaşamada haklı olduğu gözetilerek, davacının geçimi için gerekli, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, TMK.'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine göre, davacı için de uygun bir miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekeceği-
Taraflar aynı evde birlikte yaşıyor olsalar da, diğer tarafın evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmemesi halinde TMK'nun 195 hükmü uyarınca sosyal ve ekonomik durumuna uygun şekilde evlilik birliği giderlerine katkıda bulunmasının zorunlu olduğu-
Eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerektiğinden, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, tedbir nafakasının niteliği, takdir edildiği tarih ile eldeki dava tarihi arasında geçen süre dikkate alındığında, davacı ve müşterek çocukların geçimi için gerekli, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde davacı ve çocuklar lehine daha uygun miktarda bir nafakaya hükmedilmesi gerekeceği-
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkimin, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alacağı; ancak davacının ayrı yaşamada, haklı olup olmadığının araştırılması ve “ayrı yaşamada haklılık” olgusunun kanıtlanmasının gerekeceği-
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakimin, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alacağı; davacının ayrı yaşamada, haklı olup olmadığının araştırılması ve “ayrı yaşamada haklılık” olgusunun kanıtlanması gerekeceği-
Bağlantı sebebiyle birleştirme talebinin ikinci davanın açıldığı mahkemeden istenebileceği ve birleştirmeye bu mahkemece karar verilebileceği-
Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda eşlerin uyuşmazlığa düşmeleri halinde, eşlerin ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilecekleri-
Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde, eşlerin ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilecekleri-
Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmalarının gerekeceği, TMK. 328.mad. uyarınca çocuğun ergin olmasına kadar ana ve babanın bakım borcunun devam edeceği, taraflar arasındaki evlilik birliği devam ettiğine göre; müşterek çocuklara fiilen bakan davacı annenin reşit olmayan çocuklar için davalı babadan tedbir nafakası talebinde bulunabileceği-