TTK 124'de sayılan şahıs ve sermaye şirketlerinin sona ermesinin tasfiye usulüne tabi olduğu bu şirketlerde TTK 545/2 gereğince ticareti usulüne aykırı terk etme suçunun oluşmayacağı-
Ticaret sicilinden terkin edilen şirket, mahkemece şirketin ihyası hususunda süre verilmesi üzerine davacı şirket temsilcisi tarafından açılan dava sonucunda ihya edildiğinden, söz konusu şirketin tüzel kişilik kazandığının kabulü gerekeceği, o halde, mahkemece, yeniden ihyasına karar verilen borçlu şirketin ileri sürdüğü ihalenin feshi isteminin esasının incelenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Şirketin ihyasına ilişkin kararın TTK. m. 547 kapsamında "ek tasfiye" niteliğinde olup olmadığı, ihyasına karar verilen şirkete TTK. m 547/2 kapsamında tasfiye memurunun atanıp tescil ve ilanına karar verilmesinin gerekip gerekmediği-
İİK'nun 337/a maddesi ile yaptırıma bağlanan eylemin, tacirin ticareti terk etmesi değil, 44. maddesine göre terk keyfiyetini 15 günlük süre içinde kayıtlı bulunduğu ticaret sicili memurluğuna bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyanında bulunmaması olduğu- Hâl böyle olunca, ticaret şirketlerinin ticareti terk edip edemeyecekleri ve buna bağlı olarak İİK'nun 44.maddesi gereğince mal beyanı vermelerinin zorunlu olup olmayacağının irdelenmesi gerektiği- Açıklanan nedenlerle, İİK’nun 44. maddesindeki mal beyanında bulunma yükümlülüğünün, gerçek kişi tacirlere yönelik bir yükümlülük olduğu ve ticaret şirketlerini kapsamadığı anlaşılmakla, atılı suçtan sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • kayıt gösteriliyor