İştirak nafakasının artırımı davasında, davalının ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili olarak verilen beyanlar arasındaki çelişkinin giderilip somutlaştırılması için davalının net konumunun (işçi,ortak,işleten vb.) belirlenmesi ve üzerine kayıtlı taşınır, taşınmaz bilgilerinin sorgulanması, (tapu dairesi, bankalar vb. diğer ilgili yerlerden sorulup) davalının ekonomik ve sosyal durumunun tam ve sağlıklı olarak araştırılıp saptanması gerektiği-
Artırılması istenilen nafakanın mahkeme ilamı ile kararlaştırıldığı ve bu davanın açıldığı tarihte ise küçüğün iikokul 5. sınıf öğrencisi olduğu ve aradan geçen sürede çocuğun ihtiyaçlarının arttığı ve iştirak nafakasının yetersiz kaldığı- Davalının sosyal ve ekonomik durumunun araştırılmasından; hisseli üç arsasının olduğu ve tapu kayıtlarından da ölen babasından kalma hisseli birçok taşınmazının bulunduğu ayrıca bunların zeytinlik, meyve bahçesi gibi gelir elde edilebilecek taşınmazlar olduğu anlaşıldığından, mahkemece; bu taşınmazların ekonomik değerinin, ayrıca bunlardan elde edilen/edilebilecek gelirin tespit edilip nafakanın bundan sonra takdiri gerektiği-  Mahkemece; velayeti anneye bırakılmış olan çocuğun ihtiyaçlarını azami ölçüde karşılayacak, hayat standartlarını koruyacak şekilde ve davalının elde ettiği tüm gelir miktarı ayrıntılı olarak araştırılarak tespit edilen sosyal ekonomik durumuna göre, TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de gözetilerek; uygun bir miktarda nafakaya karar verilmesi ve bu suretle dengenin yeniden sağlanması gerektiği-
Müşterek reşit çocuğun ailesinden başka bir yerde üniversitede okumaya başladığı, 200 TL yurt masrafı olduğu, davalının ise devlet memuru olduğu ve 2500 TL maaş aldığı göz önüne alındığında; mahkemece takdir edilen 350 TL'lik yardım nafakasının yetersiz kalacağı; mahkemece; davacı müşterek reşit çocuğun ihtiyaçlarını azami ölçüde karşılayacak, davalının geliri ile de orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi ve bu suretle taraflar arasındaki dengenin sağlanması gerektiği-
3. HD. 20.01.2016 T. E: 2015/15462, K: 417-
Babalık davası, Cumhuriyet Savcısı'na ve Hazine'ye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edileceği- Babalığın tespiti, tazminat ve nafaka istemine ilişkin davacı anne tarafından açılan davada küçüğün gerçek babasının davalı olduğunun tespiti ile nafaka ve tazminat istendiği ve davanın Hazine'ye ihbarı sağlanmadan karara bağlandığı anlaşıldığından, TMK. m.301 dikkate alındığında davanın Hazine'ye ihbarının sağlanmasından sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği - Evlilik dışı doğan çocuğun velayeti anaya ait ise de babanın da çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmasının zorunlu olduğu, mahkemece ana ve babanın sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, küçüğün ihtiyaçları Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekeceği -
Türk Medeni Kanununun 462/1.maddesi; taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde başka bir ayni hak kurulmasını vesayet makamının iznine bağladığından, Türk Medeni Kanununun 327.ve 356. maddeleri gereğince ana ve baba yoksul oldukları takdirde veya çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve eğitimi için zorunlu olan hallerde hakimin, çocuğun mallarından onun bakım ve eğitimine yetecek belli bir miktar malın sarfedilmesi konusunda ana babaya izin verebileceği veya onun belirlediği miktarlarda çocuğun diğer mallarına da başvurma yetkisi tanıyabileceği-
Borcunun iadesine ilişkin itirazın iptali davasında borcun TMK 327 ve devamı maddelerinden kaynaklandığı ve dolayısıyla “Aile Hukukuna” ilişkin bulunduğu - Borç Aile Hukukundan (nafaka yükümlülüğünden) doğduğuna göre açılan bu davanın (itirazın iptali) 4787 sayılı yasanın 4.maddesi gereğince Aile Mahkemesinde bakılması gerektiği-
Davacının banka kanalıyla ve atm yoluyla davalı tarafa gönderdiği bir kısım ödemelerde; açıkça “nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair bir açıklama” mevcut bulunduğu takdirde nafaka borcunun hesabında dikkate alınması, aksi taktirde yapılan ödemelerin nafaka borcuna karşılık yapıldığı kanıtlanmadan nafakadan mahsup edilmemesi gerektiği-
Müşterek çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakasının takdir edildiği tarihten itibaren geçen sürede, yaşça büyüyen çocuğun eğitim ve öğrenim koşullarının değişmesi sebebiyle ihtiyaçlarının arttığı; T.M.K.nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun nafaka artışına hükmedilmesi gerekeceği-
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 330. maddesine göre: “nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirleneceği, nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulacağı" , 327/1.maddesinde ise “çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanacağı” , evlilik dışı doğan çocuğun velayeti anaya ait ise de babanın da çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmasının zorunlu olduğu, mahkemece ana ve babanın sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, küçüğün ihtiyaçları Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekeceği,buna göre, davalı babanın cezaevinde hükümlü olması da dikkate alınarak, davalının sosyal ekonomik durumu yeterince araştırılmadığından, bu kapsamda varsa taraf delilleri de toplanarak mahkemece, taşınmaz malvarlığı açısından tapu müdürlüğüne, vergi kaydı yönünden vergi dairesine, sosyal güvenlik kaydı açısından Sosyal Güvenlik Kurumu'na, banka mevduatı açısından banka şubelerine, ticaret kayıtları için ticaret sicil memurluğuna müzekkereler yazılarak davalının sosyal ekonomik durumunun tespiti gerekeceği -
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor