Fesih hakkının öğrenmeden itibaren altı iş günü ve olayın gerçekleşmesinden itibaren bir yıl içinde kullanılması gerektiği- Sürelerden birinin dahi geçmiş olması halinde haklı fesih imkânının ortadan kalkacağı- Hâkimin hak düşürücü süreleri, taraflar ileri sürmese bile resen dikkate almak zorunda olduğu- Belirtilen süreler geçtikten sonra bildirimsiz fesih hakkını kullanan tarafın, haksız olarak sözleşmeyi bozmuş sayılacağı ve ihbar tazminatı ile şartları oluşmuşsa kıdem tazminatından sorumlu olacağı- Altı iş günlük ve bir yıllık hak düşürücü sürelerin, işçi açısından 24/II. madde, işveren açısından ise 25/II. maddede belirtilen sebeplere dayanan fesihler yönünden aranması gerektiği, geçerli sebebe dayanan fesih durumlarında, 26. maddede öngörülen hak düşürücü sürelerin işlemeyeceği, geçerli sebebe dayanılarak yapılan fesihlerde belirtilen hak düşürücü sürelerin yerine “makul süre” içinde sözleşmenin feshedilebileceğinin kabul edildiği- Mahkemece haklı sebeple fesih için belirtilen altı günlük süre geçtiği için feshin haksız olduğu gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı hüküm altına alınmışsa da, feshe yetkili makamın fesih sebebi yapılan olayı öğrendiği tarih dosya kapsamından anlaşılamadığından, haklı fesihte altı iş günlük sürenin geçirilip geçirilmediğinin de denetlenemediği, mahkemece davacıdan savunma isteyen işyeri yetkilisinin de feshe yetkili makam olup olmadığı da araştırılmak suretiyle davalı işveren işyerinde feshe yetkili makam belirlendikten sonra feshe yetkili makamın fesih sebebi yapılan olayı öğrenme zamanı tespit edilerek  fesih yetkisini altı iş günlük sürede kullanıp kullanmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiği-

DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...