Hesap pusulası adı altında dosyaya sunulan ve birtakım ödemeleri göste­ren listenin yukarıda açıklanan 5.2.1947 tarih 20/6 Sayılı İ.ları Birleştirme Kararında sözüedilen yazılı delil niteliğinde olmadığı açık olup, öte yandan söz konusu belgenin HUMK'nun 292. maddesinde belirtildiği an­lamda, iddia edilen ilişkiyi ortaya koyan yazılı delil başlangıcı olarak nitelendirilmesine de olanak olmadığı-

Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, davalıdan aldıkları borç para karşılığında 25 ada 19 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını teminat olarak davalıya devrettiklerini, davalının alınan parayı Alman markına çevirerek 6050 DM. borçlan olduğu ...