TMK 701 ila 703 maddelerinde düzenlenen el birliği mülkiyetinde (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da olmadığı-Mülkiyetin bir bütün olarak ortaklardan tümüne ait olduğu, ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibinin ortaklık olduğu- Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliğiyle karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu olduğu-TMK'nin 702/2 maddesi gereği, bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının (onaylarının) alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği, bu durumda öncelikle davada yer almayan mirasçıların olurunun alınması ya da miras şirketine Medeni Kanunun 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi, böylelikle davanın görülebilirlik koşulu yerine getirildikten sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekeceği-

Dava, inançlı temlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve mirasçılar adına tescil, mümkün olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın temlikinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davacının pay ...
Aynı doğrultuda