Dosya içerisindeki belgelerden, davacı alacaklı banka ile davalı borçlu arasındaki kredi ilişkisinin 18.05.1990 yılı itibari ile başladığı, sonrasında kredi sözleşmeleri imzalanmaya devam edildiği, davacı ile davalı borçlu arasındaki alacak-borç ilişkisinin başlangıcının dava konusu tasarruf tarihinden önceye dayandığı anlaşılmış olup, mahkemece bu husus gözardı edilmesinin isabetli olmadığı, borcun doğumu tasarruftan önce doğduğunun kabulü ile İİK.277 ve devamı maddeleri uyarınca iddia ve savunma beyanları gözönüne alınarak tasarrufların iptale tabi olup olmadığı aynı yasanın 278-279 ve 280 maddeleri hükümlerine göre irdelenerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: ...