Borçlunun kendi yaptığı tasarruflar için dava açılması mümkün olduğu gibi, parasını kendi verdiği ancak muvazaalı olarak başkası adına tescil edilen mallar için de dava açılmasının mümkün olduğu, bu gibi tasarruflar nam-ı müstear olarak adlandırıldığı- Nam-ı müstear somut olaya göre bir çeşit muvazaa olabileceğinden, her türlü delil ile ispat edilebileceği- Somut olayda davalı borçlu aleyhine yürütülen bir ceza dosyasının bulunduğu ve davalı borçlunun eşi olan diğer davalının ev hanımı olması sebebiyle dava konusu gayrımenkulü satın alabilecek gelirinin bulunup bulunmadığının da mahkemece araştırılmadığı sebepleri karşısında, öncelikle ceza davasının bekletici mesele yapılması ve daha sonra diğer davalının ev hanımı olması sebebiyle dava konusu gayrımenkulü satın alabilecek gelirinin bulunup bulunmadığının araştırılması sonunda hüküm kurulması gerektiği-

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde Davacı ... AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü ...