Sanığa yediemin olarak teslim edilen menkul malların muhafazası için gidildiğinde mahallinde bulunamaması, İİK’nın 331/1. maddesinde düzenlenen “alacaklısından mal kaçırmak kastıyle mevcudunu eksiltmek” suçunu oluşturmadığı, 5237 sayılı TCK’nın 289/1. maddesinde düzenlenen “muhafaza görevini kötüye kullanma” suçunu oluşturacağı, bu nedenle sanığın isnat edilen suçtan beraatine karar verilmesi gerekeceği- Temyiz incelemesine konu edilen suçun İİK'nun 332. maddesi kapsamında kalan ve kanunda üst sınırı altı aya kadar hapis cezasını öngören, “Aczine kendi fiiliyle sebebiyet veren veya vaziyetinin fenalığını bilerek ağırlaştırma" ve 333/a maddesi kapsamında kalan ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar hapis cezasını öngören, “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi" suçlarını oluşturduğu gözetildiğinde; 5271 sayılı CMK'nun 286/2-d maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adli para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığı cihetle, yapılan temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nun 298/1. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, reddine karar verilmesi gerekeceği-

Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesince verilen hüküm temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Ceza muhakemesinin amacının hukuken geçerli kanıtlarla hiçbir duraksamaya yer vermeden maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olması ve ...