İ. sözleşmelerinin bir yandan mülkiyeti nakil borcu doğurması bakımından tarafları bağlayıcı, diğer yandan, mülkiyetin naklinin sebebini teşkil etmesi açısından tasarruf işlemlerini bünyesinde barındıran sözleşmeler olduğu ve koşulların oluşması halinde taşınmaz mülkiyetini nakil özelliğini taşıdığının kabul edilmesi gerektiği- İ.lı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatının, şekle bağlı olmayan yazılı delil olduğu, inanç sözleşmesi olarak adlandırılan belgenin sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesinin gerekli olduğu- Davalılar dava konusu taşınmazın satış bedelinin davacıya ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuşlarsa da, savcılık soruşturmasında davalının poliste verdiği ifadesi, davacı tanıklarının ifadeleri, davalıların birbirleriyle olan ilişkileri, kısa aralıklarla ve düşük bedellerle taşınmazın bir çok kez el değiştirmiş olması gibi olgular gözetildiğinde davalıların durumu bilen ve bilmesi gereken kişi konumunda olup TMK.nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanmayacağı- Mahkemece, kredi ödemelerinin yazılı delil başlangıcı veya güçlü delil teşkil edip etmeyeceği hususunun irdelenmesi, yazılı delil başlangıcı olarak kabul edildiğinde davacı tanıklarının yeniden dinlenerek ve davacının ödeme iddiası bakımından tüm delilleri toplanması, TBK. mad. 97 dikkate alınarak sonuca göre bir karar verilmesi ve davacının yemin deliline dayandığının da gözetilmesi gerektiği-

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 03.03.201 ...