Alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesinin mümkün olduğu- Borçlu, itirazın iptali davası açılmamışken, itirazına konu borcun tamamını öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmadığı ve böyle bir davayı açmakta hukukî yararının bulunmayacağı- Takibe konu borcun kısmen ödendiği durumlarda da ödenmeyen borç tutarına yönelik itirazın iptali davasında, itirazdan sonra ödenmiş olan miktar bakımından itirazın iptalinin istenilmesinde hukukî yararın mevcut olmayacağı- Borçlunun takibe itirazından sonra yasal süresi içinde itirazın iptali davası açılması ve bu dava açılana kadar borçlu tarafından icra dosyasına ihtirazi kayıt konulmadan yapılan ödemeler veya alacaklının şahsına ya da onun gösterdiği üçüncü kişiye (kabul edilmek koşulu ile) haricen yapılan ödemelerin bulunması durumunda ise ödeme rızaen yapılmış olduğundan borçlunun bu ödemeler yönünden itirazından vazgeçtiğinin kabul edilmesi gerektiği- Ödemelerin alacaktan mahsubunda ise; takip tarihinde belirlenen asıl alacak, temerrüt faizi ve ferîleri toplamından mahsubu öncelikle Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak temerrüt faizinden yapılacağı, yani her bir ödeme tarihine kadar takip tarihinde belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferîleri uygulanıp bulunan ve takip öncesi işleyen temerrüt faizi toplamından ödemenin düşülmesi, fazlası var ise asıl alacaktan mahsup edilerek belirlenecek olan asıl alacak miktarının bulunması gerektiği- Taraflar arasında düzenlenen harici taşınmaz satış sözleşmesi uyarınca, davacı alıcı tarafından davalı satıcıya satış bedeli olarak ödenen 150.000 TL karşılığında davalının sebepsiz zenginleştiğinden bahisle, 150.000 TL’nin davalıdan tahsili istemiyle davaya konu icra takibinin başlatıldığı, davalının takibe vaki itirazı üzerine eldeki davanın açıldığı; davalı borçlu tarafından takip sonrası borca mahsuben 02/01/2018 tarihinde 100.000 TL ve 06/02/2018 tarihinde ise 25.000 TL tutarında davacının hesabına ödemede bulunulduğu, bu hususun davacının da kabulünde olduğu anlaşıldığından davalının takibe vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 150.000 TL asıl alacak üzerinden devamının talep edildiği, davalı borçlu tarafından takipten sonra ancak dava açılmadan önce borca mahsuben yapılan kısmi ödemenin toplam 125.000 TL olduğu, kısmi ödeme miktarınca davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı dikkate alınarak, yapılan kısmi ödemelerin öncelikle ödeme anına değin takip sonrası işlemiş faiz alacağına mahsup edilmesi, fazlasının ise asıl alacaktan mahsup edilerek dava tarihi itibariyle belirlenecek olan asıl alacak miktarı üzerinden hüküm tesisi ve yine icra inkar tazminatına da bu miktar üzerinden karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi kurulmasının doğru olmadığı-

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine, davac ...