Kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve banka tarafından haksız kesildiği iddia edilen bedelin tespiti ile belirlenecek miktarın tahsili istemine ilişkin davanın,"tahsil amaçlı belirsiz alacak davası” olmayıp, niteliği itibariyle “kısmi eda külli tespit amaçlı bir dava olduğu ve bu dava türünde, talep belirlemeye yönelik “artırım/tamamlama” şeklinde usuli bir işlem söz konusu olmadığı- Davacının “artırım dilekçesi” adı altında verdiği dilekçeler hukuki niteliği itibari ile ıslah dilekçesi niteliğinde olup, davacının bilirkişi raporu ile masraf miktarının ortaya çıktığını ve buna göre ıslah ettiklerine ilişkin beyanı ile HMK. mad. 176/2 birlikte değerlendirildiğinde, bundan sonra verilen ikinci ıslah dilekçesinin hükümsüz olduğu- Tarafların, bir davada ancak bir kez ıslah yapabileceği-

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. Dava ...