Yerel mahkemenin kararı ile borçlunun TMK.nun 407. maddesi gereğince vesayet altına alındığı, vesayet kararından sonra kısıtlı doğrudan taraf gösterilerek icra takibine başlandığı görüldüğünden, vesayet altına alınma kararından sonra başlatılan takipte, kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden ve kısıtlı adına itiraz ve şikayet haklarını vasi kullanacağından, doğrudan kısıtlı borçlu hakkında takip yapılamayacağı hususunun kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece de re'sen gözetilmesi gerekeceği, o halde, mahkemece, takibin iptali gerekirken, icra emrinin borçlu vasisine tebliğ edilmediği gerekçesi ile icra emrinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesinin isabetsiz olduğu-

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi E. Güney tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindek ...