Davanın, davalı borçlu tarafından diğer davalıya yapılan tasarrufun muvazaalı olduğu iddiası ile açılmış tasarrufun iptali talebine ilişkin olduğu- İptal davasında, davacının bu tür davalardaki amacının, elde edemediği alacağını tahsil edebilmek için hukuksal işlemin kendisi yönünden geçersizliğini sağlamak olduğu- Açıklanan amaç ve dava sonunda elde edilecek menfaat gözetildiğinde,tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için; alacaklının borçludan gerçek bir alacağının olması gerekli olduğu; çünkü dava şartlarından birisi de tasarrufta bulunan kişinin gerçekten borçlu olması gerektiği; eğer tasarrufta bulunanın alacaklıya bir borcu olmadığı iddia ediliyorsa, bu durumda tasarruf sahibinin öncelikle borçlu sıfatı çözümlenmelidir. Bu nedenledir ki, üçüncü kişi-davalının, borcun gerçek olmadığı iddiası ve muvazaanın varlığı yönündeki savunmasının araştırılmasında zorunluluk bulunduğu; aksi takdirde, takip alacaklısıyla anlaşarak veya nasıl olsa kendisinin borca batık olması nedeniyle gerekli çabayı göstermeyerek icra takibine itiraz etmeyen, itiraz üzerine durması söz konusu olmayan kambiyo senetlerine dayalı takibe karşı menfi tespit davası açmayan takip borçlusunun bu davranışı karşısında borçludan mal edinen üçüncü kişilerin yargı eliyle zarara uğratılması söz konusu olur ki, bunun kabulüne olanak bulunmadığı-

Tarsus 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12/01/2018 tarih ve2013/159 Esas, 2018/8 Kararsayılı kararına yönelik olarak davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜ ...