Davacının, davalı borçlu ile anlaşarak yapılan taşınmaz satışının iptalini sağlamak amacı ile böyle bir ciro silsilesi içerisinde çek veya bono düzenleyerek ve borçlu dışında birden fazla kişi hakkında takip yaptığının kabulü yaşam deneyimlerine de uygun düşmemektedir. Salt davalı beşinci kişinin soyut ve altı doldurulmamış iddiaları üzerine araştırma yapılarak ve bununda ötesine geçilerek bononun hangi alacağa istinaden verildiği ispat edilemediği gibi bir gerekçe ile alacağın var olmadığı sonucuna varılması, tasarrufun iptali davalarının amacının dışında bir yargılamaya zorlar ki, bu adil olmayan bir yargılama sürecidir. Bu nedenlerle, davanın alacağın gerçek olmadığı gerekçesi ile reddi usul ve yasaya aykırıdır.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikte ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırla ...