Davalı başhekimin basın elemanlarına henüz AİDS teşhisinin doğrulanmadığını bildirmiş olması, ertesi gün sonuçlanan testlerden böyle bir hastalığı bulunmadığı anlaşılan hastanın isim ve resimlerinin belirtilerek AİDS olduğu yönündeki haberler, basında yer alan davalı resimleri ve belirtilen inceleme raporundaki olgular itibariyle davalının, kimliği gizli tutulması gereken bir hastalık şüphesi taşıyan hastanın basına afişe edilmesiyle sonuçlanan bu süreçte kusurlu davrandığını gösterdiği, basın elemanlarının kendilerine verilen bilgilerden fazlasını yazmış olmalarının davalının bu sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, şu durum karşısında davalının yayına sebebiyet verdiği kabul edilerek davanın kabulü gerekeceği-
Taraflar arasındaki "rücuan tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 10.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 23.11.1999 gün ve 1995/1041 -1069 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzer ...