Taraflar arasındaki ihtilâfa ilişkin olarak yargılama süreci boyunca verilmiş tüm kararlar hak düşürücü süreye değil, istirdat talebinin yerinde olup olmadığına yönelik olarak tesis edilmiş ve önceki direnme kararının incelemesinde de somut olayda idarenin şart tasarrufunun varlığından bahsedilemeyeceğinden, şart tasarruflara uygulanan ilkelerin tatbik edilerek davanın reddedilmesinin haksız olduğuna, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğine işaret edildiği, mahkemenin ilk karar gerekçesinde yer alan sürenin, eldeki davanın konusu olmayan şart tasarrufların iadesinde uygulanan ve idarenin ilgililere açacağı davalarda, talebin haklı görülebilecek kısmının tespitinde idarî tasarruflarının iptali yönünde açılacak davaların tabi olduğu sürenin esas alınmasına ilişkin olarak içtihadı birleştirme kararıyla oluşturulan bir ilke olduğu ve buna dayanılarak verilen kararın da hak düşürücü süre yönünden verilmiş bir ret kararı olmadığı, hâl böyle olunca, mahkemenin ilk kararın hak düşürücü süre yönünden verilmiş bir ret kararı olduğu yönündeki değerlendirmesi dosya kapsamıyla örtüşmediğinden Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire kararına uymak gerekirken direnme kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-

1. Taraflar arasındaki “istirdat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karar davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, ...