Gerek davacı tanık beyanları, gerekse kadastro tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında dava konusu evin kadastro tespitinden önce taşınmaz üzerinde bulunduğunun sabit olduğu, temyize konu dava ise, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3.maddesinde belirtilen on yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığından, dava konusu parsel üzerinde bulunan (mesken) muhdesat yönünden davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalılardan S. G. ile M. Kapuz, R. Kapuz, İ. Kapuz tarafından temyiz edilmesi üzerine, Da ...