Taşınmazda halihazırda davalıların zilyet olduğu belirtilmişse de, kural olarak her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirildiği; dava, 12.11.2010 tarihinde açılmış olup, 2010 yılında taşınmazın bir kısmının davacının zilyetliğinde bulunduğu sabit olduğundan, dava konusu taşınmazın tapu kaydının muhdesat bilgilerinde yer alan belirtme, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre; davalıların davacının taşınmazdaki kullanım hakkını engelledikleri anlaşıldığına, davacının taşınmazın ½ kullanım hakkına sahip muristen gelen miras payı oranında davalıların el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, zilyetliğin tespiti ve korunması davasının reddedilmesinin doğru olmadığı-

... ile ... ve ..., asli müdahil ... aralarındaki zilyetliğin tespiti ve korunması davasının reddine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 22.01.2014 gün ve 459/22 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilm ...