Kredi kartından bilgisi ve rızası hilafına, mail order yöntemiyle yapılan alışveriş nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemine ilişkin davada; bankaların, özel yasa ile kurulan ve kendilerine alanlarında çeşitli imtiyazlar tanınan, topladıkları mevduatı ve katılım fonlarını sahteciliklere karşı özenle korumak zorunda olan kuruluşlar olduğu, bankalar sahip oldukları bu vasıfları sebebiyle bankacılık işlemlerinin güvenilen tarafı konumunda olup bu durumun; bankanın sorumluluğunun ağırlaştırılmasını gerektirdiği ve objektif özen yükümlülüğü altında olup, hafif kusurlarından dahi sorumlu olduğu- Bankacılık Kanunu’na göre; bankaların, müşterilerinin, verilen hizmetlerden kaynaklanan her türlü sorularına cevap verecek bir sistem kurmakla ve bu hizmetle ilgili bilgiyi müşterilerine bildirmekle yükümlü oldukları- Kredi kartları üyelik sözleşmesinin tarafı olan davalı bankaya husumet düşeceğinden, davalı banka yönünden davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmesinin doğru olmayıp, hükmün bozulması gerektiği-

Taraflar arasındaki davanın Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesi tarafından yukarıda 2018/591-2019/881 sayı ve 25.09.2019 tarihi belirtilen kararın HMK 363. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmes ...