Davacının ortağı olduğu iddia edilen dava dışı kollektif şirketteki ortaklık kayıtları getirtilerek bu şirketteki ortaklık sürelerinin netleştirilmesi gerektiği, şirketin faaliyet durumu araştırılarak 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık statüsünün değerlendirilmesi gerektiği, davacının 1479 sayılı Kanun'a tâbî sigortalı olduğunun anlaşılması durumunda dava konusu dönemde 506 sayılı Kanun kapsamında yapılan bildirimlerin denetim raporunda 1479 sayılı Kanun'a göre sigortalı olduğu, 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olamayacağı belirtilmekle birlikte davacının 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığı ile ilgili bir belirleme yapılmadığı dikkate alınarak mahkemece davacının ilgili döneme ilişkin hangi sigortalılık statüsünde olduğunun tespitini talep ettiği yönünde beyanı alınarak dava konusunun belirlenmesi gerektiği, talebin 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık sürelerin tespitine ilişkin olduğunun anlaşılması hâlinde ilgili şirket kayıtları getirtilip eksiklikler tamamlandıktan sonra davalı Kurum işlemi ile İlk Derece Mahkemesi kararındaki tespitler irdelenip davacının talebi çerçevesinde karar verilmesi gerektiği, bu itibarla Bölge Adliye Mahkemesince davacının 506 sayılı Kanun kapsamında bildirilen ve Kurumca iptal edilen sigortalılık sürelerinin geçerli sayılmasını talep ettiği, taleple bağlılık kuralı gereği bu yönde inceleme yapılarak karar verildiği şeklindeki gerekçe ile sosyal güvenlik hakkının vazgeçilmez ve devredilemez anayasal bir insan hakkı olduğu gözden kaçırılarak somut olayda uygulanma yeri olmayan HMK’nın 26. maddesine vurgu yapılarak verilen direnme kararı usul ve yasaya uygun bulunmadığı-
Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ...
İlgili bağlantılar