Tarafların resmî nikahla evlendikleri, düğün törenini ise ilerde yapmayı kararlaştırdıkları, sonrasında dosya içerisinde bulunan ve davalının da inkâr etmediği düğün davetiyesi ile düğün tarihi ve yerinin belirlendiği, davacının yakınlarının düğüne davet edildiği ancak belirtilen tarihte düğünün yapılmadığı, tarafların da bu sebeple biraraya gelmediği anlaşılmış olup, tarafların bu geleneğin yerine getirilmesi konusunda mutabakatları bulunduğundan davalının birtakım sebeplerle söz verdiği düğünü yapmaya yanaşmaması, düğün tarihi ve yerinin belirlenerek davetiyelerin de dağıtılmasına rağmen bildirilen tarihte düğünün yapılmaması ve düğün için yapılan diğer tüm hazırlıkların sonuçsuz kalması davacı kadının ailesine ve çevresine karşı küçük düşmesi sonucunu doğuracağından, bu suretle evlilikte eşine olan güvenini yitireceği, evlilik birliğinin devamının davacıdan beklenmeyecek ölçüde temelinden sarsıldığı- Evlenmenin yasal şartı olmamakla birlikte düğün merasiminin, Türk kültüründe bir nevi evliliğin ilanı niteliği taşıyan, ailelerin ekonomik durumları, toplumsal kökeni, eğitim düzeyi ve yaşadığı yere göre farklılık gösteren bir gelenek olduğu-

Taraflar arasındaki “boşanma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 5. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 14.01.2014 tarih ve 2013/456 E., 2014/4 K. sayılı karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesin ...