Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin olup, tarafların tüm delilleri toplanıp tetkik edildikten ve HMK. 186'ya göre son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK. 297'ye göre kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu HMK. 297 da öngörülen biçimde tefhim etmesinin asıl olduğu- Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa'nın 141. maddesi ve HMK.'nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum ortaya çıkardığı- Anılan hususun kamu düzeniyle ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödev niteliğinde olduğu- Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmayacağı- Olayda, değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa kararda yalnızca el atmanın önlenmesine karar verildiği halde, gerekçeli kararda yıkıma da hükmedilmesi suretiyle kısa karara çelişkili biçimde gerekçeli karar yazılmasının doğru olmadığı- 

Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın,kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi M. Ataker'in raporu okundu, ...