Kavramlar
derdestlik itirazı
avukatlık ücreti
hak düşürücü süre
kıyı kenar çizgisi
tapu kaydının iptali
kadastro işlemi
kesin hüküm
özel mülkiyet
devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 33.maddesinde yer alan “Hâkim, Türk hukukunu resen uygular” hükmü ile ifadesini bulan yasal ilke gözetildiğinde; Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının derdest dosyalar yönünden uygulanması zorunluluğunun olduğu, davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin kurulan kararın Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra doğru olduğunun söylenemeyeceği, işin esasının ve dava konusu taşınmazın, 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre belirlenecek olan kıyı kenar çizgisine göre değerlendirilmesi, taşınmaza ait tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tedavüllerine esas tüm belgeler getirtilip keşifte uygulanması ve ayrıca 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa'nın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasa'nın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı hususunun da gözetilmesi ve ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi üzere hükmün bozulması gerekeceği-
Davacı Hazine vekili, dava konusu 1443 parsel sayılı davalı adına kayıtlı taşınmazın tahminen 45,85 m2'lik kısmının kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kaldığını, özel mülkiyete konu edilemeyeceğini açıklayarak, dava konusu taşınmazın tapu kaydının ...