Davalıların taşınmazları 50 yıl gibi uzunca bir süredir fasılasız olarak kullandıkları sabit olup, bu süre zarfında davacılar tarafından davalılara bir ikaz veya ihtarda bulunulmadığından taşınmazın kullanımı bakımından zımni ve şifahi olan bir ariyet akdinin yapıldığı kabul edilip dava açılmakla akdin fesedildiği düşünülüp, asıl davanın açıldığı tarihte muvafakatin geri alındığı gözetilerek birleşen davaların açıldığı tarihe kadar olan dönem için belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerektiği-

Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Tarafların çekişme konusu taşınmazlarda paydaş oldukları, buna göre çekişmenin TMK'nın 688. ve takip eden maddelerinde ...