Söz konusu protokol ile davalının, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan borcunu ayın olarak ödemeyi seçtiğinin kabulünün gerekeceği, uyuşmazlığın, boşanma dosyasına sunulan ve boşanma kararının eki haline (mahkemece onaylanmakla) gelen protokolden kaynaklanmakta olup, mülkiyet hakkına ilişkin olduğu, bu durum karşısında, olayın gelişimi ve özelliği gözetildiğinde mülkiyet konusunda karar vermeyi engelleyen bir kanun hükmünün de bulunmadığı, temyize konu eldeki dosyada olmayıp, bir başka dava dosyasında (boşanma dava dosyasında) dahi olsa, davalının ikrarının mahkeme içi ikrar sayılıp kesin delil teşkil edeceği ve kendisi için bağlayıcı nitelikte olduğu-

Davacı, S. K.’a velayeten L. C. H. vekili, boşanma dava dosyasına sunulan 08.02.1995 tarihli protokol gereğince dava konusu 340 ada 4 parseldeki 3 nolu bağımsız bölümün mülkiyetinin davacıya verilmesinin gerektiği, aradan geçen uzun zamana rağmen pro ...