22. HD. 25.02.2019 T. E: 2016/6148, K: 4213-
Bozma kararına uyulmasına rağmen, bozma kararı yanlış yorumlanıp bozma kararında Mahkemenin gerekçesine atıf ile yapılan eleştiriye itibarla taraflar arasındaki ilişkinin iş ilişkisi olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiğinden, bozma gereği yerine getirilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu- 
Usul ekonomisi gereği iş sözleşmesinden kaynaklandığından dava dilekçesinde talep edilmeyen işçilik ile ilgili bir alacak kaleminin ıslah dilekçesiyle talep edilebileceği-
Taraflar arasındaki özel güvenlik hizmeti sözleşmesi süre uzatım protokolünün davalı yanca haklı neden olmaksızın feshedildiğinin dosya kapsamıyla sabit olduğu, dava konusu olayda kıyasen uygulanması gereken sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte olan TBK'nın 438/1 inci maddesi uyarınca davacının fesih tarihinden sözleşme döneminin sonuna kadar yoksun kaldığı kazancı isteyebileceği, davacının fesih tarihinden itibaren aynı nitelikte ve aynı şartlarla başka bir güvenlik hizmeti sözleşmesi imzalaması için gereken makul sürenin tespit edilerek makul süre için kâr kaybının belirlenmesinde TBK'nın 438. maddesi dikkate alınarak konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmemiş ya da süresi içince cevap dilekçesi verilmemişse, ilerleyen aşamalarda HMK. mad. 141/2 uyarınca zamanaşımı def'inin, davacının açık muvafakati ile yapılabileceği- HUMK yürürlükte iken süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı define davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa (suskun kalınmışsa) zamanaşımı defi geçerli sayılmakta iken, HMK.'nun uygulandığı dönemde süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı definin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerektiği, yani, 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamalar bakımından süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı def'ine, davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı def'inin dikkate alınmayacağı- Zamanaşımı definin cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla ileri sürülmesinin de mümkün olduğu- Davacı vekilinin kısmi dava açtığı ve ıslah dilekçesi ile davaya konu talep miktarlarını artırmasından sonra davalı vekilince ıslaha karşı zamanaşımı def'i ileri sürülmüş olduğundan, mahkemece bu def'i değerlendirilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Fazla çalışma alacağına ilişkin gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna açıkça aykırı olduğundan kararın bozulması gerekeceği-
22. HD. 26.03.2019 T. E: 1535, K: 6670-
İcra İflas Kanunu'nun 257/1.maddesi gereğince harçlandırılan dava değeri olan miktarla sınırlı olmak üzere ve  davacı tarafından alacağın  %10'u oranında teminat yatırılması halinde geçici hukuki koruma niteliğinde ihtiyaten haczine, teminat alınması, kararın infazı, yetkili icra dairesinin belirlenmesi ve ihtiyati hacizle ilgili diğer işlemlerin yargılamanın  devam ettiği ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,diğer talebe konu  araçlar ise davalılar adına kayıtlı olmadığından araçlar yönünden talebin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, ücret, fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.