İmza incelemesinde öncelikle senedin keşide tarihinden öncesine ilişkin borçlunun uygulamaya elverişli imzalarını taşıyan belgeler, keşide tarihine en yakın tarihli olanından başlayarak bilirkişice mukayeseye esas alınması gerektiği, senedin keşide tarihinden öncesine ilişkin belge bulunamazsa, daha sonraki tarihli belgeler, uygulamaya elverişli imza örneği taşıyan herhangi bir belge temin edilemez ise, borçlunun duruşmada alınan medari tatbik imza ve yazı örnekleri üzerinden inceleme yapılması gerektiği-
Davaya konu alacağın Akbank T.A.Ş.tarafından davacı Girişim Varlık Yönetim T.A.Ş.ye temlik edilmiş olduğu ve böylece davada Akbank A.Ş.nin taraf sıfatının kalmadığı, onun yerine davacı olarak Girişim Varlık Yönetimi A.Ş.nin geçtiği-
Alacağın temlik edilmesi halinde, takip konusu alacak üzerindeki tasarruf yetkisinin, alacağı temlik almış olan yeni alacaklıya geçmiş olacağı–
Muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra veya yakın tarihlerde doğmuş olmasının, yani muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşımasının gerekeceği, takip işlemlerinin hızlandırılmasının, İİK’nın 20. maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulmasının, tek başına muvazaayı gösteren vakıalar olmadığı-
Davalı arsa maliklerinin dava açılmasına sebebiyet vermedikleri anlaşıldığından davalı arsa malikleri aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği-
Uyuşmazlık, çifte sigorta hükümlerine dayalı olarak dava dışı sigortalıya yapılan hasar ödemesinin rücuen davalıdan tahsili istemine ilişkindir...
Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin gereği olan tapu devrinin, davalı yüklenici kendi edimi olan inşaatı henüz tamamlamadan gerçekleştirildiği akabinde ise davaya konu taşınmaz yüklenici davalı adına tapuda kayıtlı iken davacı ile harici sözleşme düzenlendiğinden yükleniciye yapılan bu devirden sonra dava konusu dairenin davacıya harici satış sözleşmesiyle satılmasının alacağın temliki mahiyetinde olduğu- Tapulu taşınmazların resmî olmayan devri geçersiz ise de temlikin yazılı şekilde yapılmış olması şartıyla geçerli olduğu- İnşaatın tamamlanmasıyla davaya konu edilen yerin davalı tarafından müvekkiline fiilen teslim edildiği, elektrik aboneliğinin bulunduğu ve DASK poliçesi imzalandığı, söz konusu dairenin müvekkili tarafından kullanıldığı harici yapılan sözleşmenin her iki tarafının da edimlerini tamamıyla ifa ettikleri anlaşıldığından harici sözleşmeye geçerlilik tanınmayarak tapunun davacıya devredilmemesi hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırılık teşkil edeceğinden davacıya yapılan daire satışının geçerli kabul edilmesi gerektiği-
Takip dosyasında borçluya henüz ödeme emri tebliğ edilmediği için İİK'nun 150/e maddesinde öngörülen satış isteme süresi işlemeyeceğinden, şikayete konu icra müdürlüğü işleminin bu nedenle yanlış olduğu yönündeki gerekçe doğru olup şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken borçluya temlik sözleşmesinin tebliğ edilmediği gerekçesi ile istemin reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Davacı tarafından devralınan taşınmaz satış sözleşmesinin tarafı davalı şirket olup, dava dışı üçüncü kişi ile davalı şirket arasında sözleşmenin imzalandığı ve bu sözleşmeye göre davalı şirket adına kayıtlı olan taşınmazın davacı adına tapu devrinin yapıldığının anlaşıldığı, bu durumda davacı, aralarında hukuki ilişki bulunmayan davalıdan sözleşmeye dayalı olarak herhangi bir talepte bulunamayacağı- Taşınmaz satış sözleşmesinde taraf sıfatı bulunmayan davalı hakkında davanın ne suretle kabul edildiği açıklanmadan, bu davalı yönünden de davanın kabulüne dair hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Belirtilen alacağın temliki sözleşmesi, noter temliknamesi ve ekli listeye göre, temlik edilen alacak miktarı belirtilmediğinden, diğer bir anlatımla, alacağın bir kısmının temlik edildiğine dair açıklama bulunmadığından, takip konusu alacağın tamamının temlik edildiğinin kabul edilmesi gerekeceği, bu durumda, alacağı ............. tarihinde temlik ederek artık alacaklı sıfatı kalmayan bankanın ipotekten kaynaklı hak ve alacağının bulunmadığına dair ........... tarihli cevabi yazısına itibar edilerek dosya borcunun itfa edildiği kabul edilemeyeceği gibi, bu kabule uygun olarak temliğin kapsamının sadece asıl borçlu şirketten olan alacakları kapsadığı, buna göre de ipotek borçlusu hakkında takibe devam edilemeyeceğinin söylenemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.