Davacının hiç haberi olmadan taşınmazının isim benzerliği nedeniyle başka bir kişinin borcu nedeniyle ihale ile satıldığını tahmini olarak, ihale tarihinden iki buçuk yıl sonra öğrendiği anlaşıldığına göre; davacının zararını karşılamak için icra takip hukuku anlamında başvurabileceği bir hukuki yol bulunmadığından ilgili icra memurlarının hem de tapu memurlarının olayda sorumlu olduğunu ileri sürerek tazminat davası açmada hukuka aykırılık bulunmadığı- İcra ve iflas dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği- Davanın hem icra memurlarının sorumluluğuna hem de tapu sicil memurlarının sorumluğuna dayandığı sabit olduğuna göre; husumetin genel bütçe içinde yer alan kamu tüzel kişilerini temsile yetkili olan Maliye Hazinesine yöneltilmesinde hukuka aykırılığın bulunmadığı- Adalet Bakanlığı ve Maliye Hazinesi'nin davacıya karşı (müteselsil tahsil istemi de bulunmadığından) müştereken olarak sorumlu olduğu-
Gerçeğe aykırı olarak nüfus kütüğünde gerçek babası yerine, davacı ...'in nüfusuna onun çocuğu olarak hatalı şekilde tescil edilen ... ...'nın, hatalı kaydının düzeltilmesi istemi-
Ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istekleri-
Taşınmazı tapuda devralanın, taşınmaz mülkiyetini kazanabilmesi "sebebe bağlılık ilkesi" gereğince, ancak tescilin geçerli bir hukuki sebebinin varlığına bağlı olduğu, eğer tescil haklı ve geçerli bir hukuki sebebe dayanmaksızın yapılmışsa bu tescilin "yolsuz tescil" sayılacağı ve bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimsenin, tapu sicilinin düzeltilmesini isteyebileceği-
MK. 931’de sözü edilen «iyiniyet» in, MK. 3’deki «sübjektif iyiniyet» olduğu, bu nedenle gereken özeni gösterdiği takdirde, tapu kaydındaki yolsuzluğu anlayabilme olanağı bulunan kişinin “kötüniyetli” sayılacağı ve tapudan vâki iktisabının korunmayacağı–
Yolsuz tescile dayanarak ayni hak iktisap eden üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmadığının belirlenmesi için; tescilin yolsuz olduğunu üçüncü kişinin genel hayat tecrübelerine göre ve hayatın doğal akışına göre bilebilecek durumda olup olmadığının, taşınmazı devralanın (satın alanın) üçüncü kişiyle akrabalık ilişkisinin bulunup bulunmadığının, taşınmazın değerinin çok altında satılmış olup olmadığının, tarafların ayni yerde ikamet edip etmediğinin vb. araştırılması gerekeceği-
Son kayıt malikinin TMK. mad. 1023 anlamında iyiniyetli olmadığına dair bir kanıt ve belgenin dosyaya sunulmadığının anlaşılması halinde son kayıt malikinin TMK. mad. 1023'te ki korumadan yararlanacağı- Akitte gösterilen bedel ile saptanan gerçek bedel arasında fark (aşırı oransızlık) bulunmasının tek başına muvazaanın kanıtı olmayacağı-
İmar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilemeyeceği-
7. HD. 27.11.2024 T. E: 4447, K: 5280

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.