Mirasçılık belgelerinin itibar edilmesi gereken mirasçılık belgeleri oldukları, usulüne uygun dava açılmamış olması sebebiyle iptaline karar verilmemekle birlikte esas iptali gereken mirasçılık belgesinin gözetilerek ve taleple bağlı kalınarak davacıların davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Sağ kalan eşin, mirasbırakanın anne ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olması halinde mirasın yarısını alacağı, çocukların ise eşit olarak mirasçı olacakları-
743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 517. maddesi hükmünde mirasın ölümle açılacağı, 439. maddesi hükmünde birinci derecede mirasçıların ölenin çocukları olduğu, çocukların eşit payla mirasçı oldukları, 444. maddesinin 04.11.1990 gün ve 3678 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki hükmünde ölenin ana, baba veya bunların füruu ile birlikte mirasçı olan karı veya kocanın mirasın dörtte birinin mülkiyeti ile beraber yarısının intifa hakkı alacağı, aynı kanunun 448. maddesinde mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirasının Hazine'ye intikal edeceğinin belirtildiği-
Türkiye’ye girmesi yasaklanmış ve tüm malvarlığının Devlete geçeceği kabul edilmiş kişinin, mirasçı olamayacağı-
Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davanın çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığı, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, çekişmesiz yargı işleri için talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, HMK'nın 11/3. maddesinde ise mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davalarda mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu-
Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği-
Mirasçılık belgesinin iptali ile yeni mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin açılan davada, murisin baba tarafından mirasçısı bulunup bulunmadığı araştırılıp murisin tüm mirasçıları tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Mirasçıların miras reddetmeleri halinde terekenin tasfiye edilmesi gerektiği-
Dava konusu çekişmeli yargıya ilişkin bir husus olmayıp, daha önce noter tarafından verilen mirasçılık belgesine itiraz niteliğinde olduğundan mahkemece davacının itirazının incelenmesinin sulh hukuk mahkemesince değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözönünde bulundurularak görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Mahkemece, davacı tarafa Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/2176-2148 sayılı mirasçılık belgesinin iptali istemiyle hasımlı, -mirasçılık belgesinin iptali halinde, hukuksal durumlarının etkilenmesi söz konusu olabileceğinden iptali istenilen mirasçılık belgesinde hak sahibi olarak gösterilen kişilerle, davadan önce ölmüş ise bunların tüm mirasçılarının davada taraf olarak gösterilerek- olarak dava açması için imkan ve süre verilmesinin gerekeceği-
HMK. mad. 382/2-c'de sulh hukuk mahkemelerinin sadece mirasçılık belgesi verilmesiyle ilgili istekler konusunda görevli olduğu belirtildiğinden, mirasçılık belgesinin değiştirilmesi veya daha önce verilen mirasçılık belgesinin iptali davalarının sulh hukuk mahkemesinde görülemeyeceği- Mirasçılık belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açılması zorunlu bulunduğundan çekişmesiz yargı kapsamından çıkıp çekişmeli yargı mahiyetini aldığından, HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihinden sonra açılan bu dava bakımından asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu- Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan ve mahkemece davanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiğinden mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.