Takip dayanağı ipoteğin, kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olup HGK.nun 27.03.1971 tarih 1969/ İc.-İf. Esas, 542 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere ilam niteliğinde olduğu, bu takibe ilişkin itiraz ve şikayetler hakkında ilamlı takibe ilişkin hükümlerin uygulanacağı, takipte istenen faizin oranının fahiş olduğuna ilişkin borçlu şikayetinin, ilama aykırılık nedenine dayalı olduğundan HGK.nun 21.06.2000 tarih ve 2000/12-102 sayılı kararında da belirtildiği üzere süreye tabi olmadığı-
İpotek alacaklısı mirasçılarının ipotek bedelindeki uyuşmazlığı gerekçe göstererek parayı almaktan imtina ettiklerinden, ipotek bedeli yargılamayı gerektirip İİK'nun 153. maddesindeki koşullar gerçekleşmediğinden mahkemece ipoteğin fekkine yönelik istemin reddinin gerekeceği-
İpotek akit tablosunda bir «vade» ve «faiz» öngörülmemiş olması hali-nde, alacaklının gönderdiği ihtarnamenin borçluya tebliğ edildiği tarihte alacağın muacal olacağı ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin «ticari» olmaması halinde, alacaklının % 30 faiz isteyebileceği—
İpotekli takiplerde -ipotek ister «kesin borç ipoteği» ister «limit ipoteği» olsun alacaklının ipotek aktinde atıf yapılan «sözleşme»deki faiz oranlarına göre faiz talep edebileceği—
Uyuşmazlık, alacağın tamamının ipotek kapsamında bulunup bulunmadığı yani sıra konusunda olduğundan, icra hukuk mahkemesinin görevli olduğu-
Mevcut bir alacak için konulan ve kesin borç (karz) ipoteği niteliğinde bulunan ve kayıtsız şartsız birpara borcu ikrarını içeren ipoteklerde, borçluya –İİK. 149 uyarınca- ‘icra emri’ gönderilmesi gerekeceği–
Banka ve kredi veren kuruluş olmayan Varlık Yönetim A.Ş'nin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapması usulsüz ise de; ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermemesi, alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapılmasına engel olmadığı ve  bu durumda borçluya örnek 9 ödeme emri gönderilebileceği-
İpotek akit tablosunda fekki bildirilinceye kadar (FBK) faizsiz kesin borç ipoteği tesis edilmiş olduğu anlaşılmakla, borçlu tarafa alacaklı tarafından düzenlenen ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren muaccel olduğunun ve bu temerrüt tarihinden itibaren faizin başlayacağının kabulü gerekeceği; işlemiş faizin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren takip tarihine kadar verilebileceği -
İpoteğin «kullanılan ve kullanılacak kredi karşılığında .... TL limitli olarak» kurulmuş olması halinde, «kesin borç ipoteği» olarak kabul edilemeyeceği—

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.