Sıra cetvelinde yer alabilmek ve sıra cetveline itiraz edebilmek için bedeli paylaşıma konu mal üzerinde satış tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haciz bulunması; hükmüne uyulan bozma ilamında şikâyetçinin haczinin satış tarihi itibariyle ayakta olup olmadığının, İcra ve İflâs Kanunu'nun 129/son maddesi hükmü de gözetilerek değerlendirilmesi gerekeceği-
Satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından ve kıymet takdirine de usulünce yapılmış bir şikayetin de bulunmadığından, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü ile şikayetçinin ihalenin feshini istemesinde hukuki yararın olmadığı- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
İcra müdürü'nün belirlediği taşınırın değerinin taraflarca şikayet konusu edilmesi halinde, İcra Mahkemesi'ne denetleme yetkisi tanıdığının, bu denetlemenin de icra hakimi tarafından uzman bilirkişiden yardım alınmak suretiyle gerçekleştirileceğinin kabulü gerekeceği- Mahkemece ilamda yenisi ile değiştirilmesine karar verilen dava konusu ayıplı aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgeler taraflardan temin edilerek aracın değerinin bu verilere göre bilirkişi aracılığı ile belirlenerek sonuca gidilmesi gerektiği-
Taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerekeceği-
Şikâyet olunan tarafından yapılan ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmüş ve bu kesin haciz şikâyet edenin haczinden önce olduğundan icra müdürlüğü tarafından düzenlenen sıra cetveli yasalara uygun olduğundan mahkemece, şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
İhaleye konu taşınmazın kıymet takdiri tarihine göre 2 yıllık süreden sonra ihale yapıldığından ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Haciz tutanağında "borçlunun haczi kabil malının bulunmadığının" ya da "borçlunun borcu karşılayacak yeterli malının bulunmadığının" belirtilmiş olması halinde, bu tutanağın "aciz vesikası" sayılacağı (niteliğinde olacağı)–
Tüzel kişilerde tebligat, yetkili temsilcilere yapılmalı Tebligat Tüzüğünün 18.maddesinde ise salahiyetli kişilerin bulunmadığının tebligat belgesinde gösterilip, bunun açıklanması gerektiği hüküm altına alınmış olduğundan; bu yasa hükümlerine uyulmaması halinde yapılan tebliğ işleminin usulsüz olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.