12. HD. 12.09.2017 T. E: 735, K: 10556-
Tedbir kararı gereğince 14.000 TL'yı ödeyen şikayetçinin, daha az tutarda olan keşif giderlerini yatırmadığı gerekçesiyle itirazının reddine karar verilmesinin hakkın kaybı sonucunu doğuracağı-
Rehinli alacaklının «rehinli şeye taktir edilen değerin % 40’ını aşan bir bedelle satışının yapılmasına muvafakat vermesi»nin, rehin hakkından feragat niteliğini taşımadığı–
Davacı, maliki bulunduğu binayı Kentsel Dönüşüm Projesi Kanunu ve buna bağlı yönetmelik ve belediye meclis kararına dayanarak davalıya devredip tüm yapı bedelinin ödenmesine ilişkin talebinin özel hukuk hükümlerine tabi kişisel hakka dayalı olduğu, uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle görevli mahkemenin adli yargı mahkemesi olduğu-
İİK'nun 24.maddesi taşınır teslimine ilişkin olup, taşınırın borçlu yedinde bulunmaması ve taşınır malın değerinin ilamda yazılı olmaması veya çekişmeli olması halinde, İcra Müdürlüğü'nce haczin yapıldığı tarihteki rayice göre değeri takdir olunması gerekeceği-
Haczedilmezlik şikayetinin, 103 tebliğiyle veya öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gerektiği-
Üzerinde ipotek bulunan hisseli bir taşınmazın, payı üzerinde ipotek bulunan paydaşlardan birisine ihalesinde; satış bedeline, ipotek bedelinin eklenip eklenemeyeceği-
«Kısa karar»la, «gerekçeli karar» arasında çelişki bulunması halinde -10.4.1992 T. ve 7/4 sayılı İçt. Bir. K. gereğince- çelişkinin giderilmesi için, eski kararla bağlı olmaksızın yeniden karar verilmesi için, icra mahkemesi kararının bozulması gerekeceği–
İİK. 128a/II’deki iki yıllık sürenin geçip geçmediğinin satış talebi üzerine; icra müdürlüğünce, ihalenin feshi istemi üzerine de icra mahkemesince doğrudan doğruya gözetileceği (araştırılacağı)—
Aciz belgesinin dava açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulma olanağı bulunduğu- Mahkemece, öncelikle davacı tarafa aciz belgesi sunması konusunda süre verilmesi, sunulmadığı takdirde, adı geçen borçlunun belirtilen taşınmazları ve malvarlığı üzerinde gerektiğinde keşifte yapılarak yapılacak kıymet takdirlerine göre taşınmazların değerleri belirlenerek borçlunun aciz halinin var olup olmadığı net olarak ortaya konulduktan sonra, varlığı halinde dava şartının gerçekleştiği düşünülerek işin esasına girilmek suretiyle tarafların delillerinin toplanması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi, aksi durumda ön koşul yokluğu değerlendirilerek karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.