Direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için bozma ilamında işaret edilen hususlarla ilgili ve bozmaya eylemli uyulması anlamına gelebilecek nitelikte başkaca hiçbir inceleme ve araştırma yapılmadan dosyadaki mevcut belgelere göre ilk kararın aynen oluşturulmasının gerekeceği-
İhalenin feshi davasında, muhammen bedelin üzerinde gerçekleşen satışta davacının ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığı-
Tebligatın borçlunun daha önce kendisine tebligat yapılan ipotek akit tablosundaki adresine gönderilmesi istenmiş olup; bu adrese gönderilen tebligatın iadesi üzerine icra dairesince Tebligat Kanunu’nun 35.maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usule uygun olduğu-
Borçlu tarafından icra mahkemesine başvurularak hem borca ve imzaya itiraz edilmiş ve hem de ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğü ileri sürülmüşse, icra mahkemesince öncelikle “ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü”ne ilişkin şikayetin incelenerek, başvurunun süresinde olduğu saptandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekeceği-,
İhalenin feshine ilişkin davada, alacaklı İİK'ın 150/e maddesi hükmüne uygun şekilde yasal iki yıllık sürede masrafını da yatırmak suretiyle satış talebinde bulunduğuna ve takip dosyasının incelenmesinde ihalenin feshini gerektiren başka bir nedene de rastlanmadığına göre mahkemece ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği -
Yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, ihalenin dayanağı Belediye Meclis kararının iptaline karar verildiği, davalı 3. kişinin taşınmaz için bedel ödediği yönünde bir ispatının olmadığı, bilirkişi raporu uyarınca taşınmazın satış tarihindeki gerçek değeri ile tapu değeri arasında fark olduğu, davalıların devir işlemini İdare Mahkemesinin iptal kararının kesinleşmesinden kısa süre sonra yaptıkları gözetildiğinde, davalının iyiniyetli 3. kişi konumunda bulunmadığı-
Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligatlarda tebliğ tarihinin, iki numaralı fişin, yani ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih olduğu, tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesi ve geçerli sayılabilmesinin, tebliğ memurunun Tebligat Kanunu’nda açıklanan araştırmayı mutlaka yapmasına ve belgelemesine bağlı olduğu, tebligata dair beyanı alınan komşunun kim olduğuna dair hiçbir bilgi bulunmamasının usulsüz olduğu, taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tescili istemi-
İcra dosyasına, ayrıca vekaletname sunulmamışsa da, kıymet takdirine itiraz hakkındaki ilamın dosya arasında mevcut bulunması karşısında, borçlunun icra evresinde vekille temsil edildiği ve takibin vekille sürdürüldüğünün kabul edileceği- Satış ilanının vekil yerine asile tebliği usulsüz olup, İİK. mad. 127 gereğince, bu hususun, başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 39. maddesi; kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak ilgileri varsa, muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.