Taraflardan birinin nişan tarihinde veya dava konusu dairenin nişan hediyesi olarak devredildiği tarihte bir başkası ile evli olmaları halinde, taraflar arasında yapılan nişan mutlak butlanla batıl olup, hukuken tarafları bağlayıcı bir sonuç doğurmayacağı, bu durumda, davanın dayanağı haksız fiil olacağından; uyuşmazlığa genel mahkemede (asliye hukuk mahkemesinde) bakılması gerekeceği, görev kamu düzenine ilişkin olup ileri sürülmese de mahkemece her aşamada re'sen gözetileceği-
Havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcut olup, bu yasal karinenin tersini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) ileri süren havalecinin (muhil), bu iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu; davacının bu yasal karine karşısında, davalı tarafa yapılan dava konusu havalelerin, nişan hediyesi olarak gönderildiğini kanıtlama yükümlülüğü altında olduğu-
Nişanın bozulması nedeniyle, nişan hediyelerinin geri verilmesine ilişkin açılan davada, hediyelerin aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili talep edildiğinden, mahkemece; dava konusu nişan hediyelerinin aynen, olmadığında bedeline karar verilmesi gerektiği-
Nişan hediyelerinin iadesine karar verilebilmesi için kusur şartının aranmayacağı-
Türk Medeni Kanunu'nun 6.maddesi uyarınca; Kanun'da aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her birinin, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu, gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükünün hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşeceği, öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı ispatlaması gerekeceği-
Görgüye dayalı bilgisi bulunan davacı tanıklarının beyanına itibar edilerek, nişanın bozulduğu tarihe göre, davaya konu alacak açısından bir yıllık zamanaşımının  henüz dolmadığı gözetilerek, yapılacak yargılama neticesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Davacının davalı nişanlısı ile evlendiklerinde oturacakları evde yaptığı onarım ve değişikliklere harcanan bedelleri, nişanın bozulması üzerine davalıdan talep edemeyeceği-
Manevi tazminata karar verilebilmesi için istemde bulunan nişanlının kişisel haklarının fahiş olarak zarara uğramış olması ve  fahiş zararın somut olay ve nedenlere dayanılarak ispat edilmesi gerektiği-  Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebileceği ve kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlü olduğu (TMK. mad. 6)- Maddi tazminat istenebilmesi için nişan haklı bir sebep olmaksızın ya da nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulmuş olup bunun ispatlanması gerektiği ayrıca tazminatın nelere ilişkin olduğu bulunduğunun miktar ve tutarlarıyla birlikte tek tek açıklanması gerektiği- Nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edildiği, nişanda takılan ziynetlerin bedelinin ödenmesi amacıyla yerel adet gereği sarrafa geri iade edilip edilmediğinin araştırılması gerektiği- Manevi tazminat davasının tümden reddi halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Ana-babanın ya da onlar gibi davrananların nişanlı adına taktıkları takıların, davacı nişanlı tarafından takılmış sayılacağı ve nişanın bozulması durumunda da bizzat talep edilebileceği-
"…davacı ile davalı nişanlandıktan sonra düğün yaparak gayri resmi şekilde bir araya geldikleri ve uzun süre birlikte yaşadıklarından hareketle, nişandan ve yasal olarak korunması gereken bir birliktelikten söz edilmesinin mümkün olmadığı; taraflar arasındaki uyuşmazlığın haksız fiil olarak nitelendirip buna göre çözümlenmesi gerektiği- Bu durumda davanın dayanağı haksız fiil olup, haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlıklara genel mahkemede bakılması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.