Boşanmaya ilişkin kararda "...daha önceden boşanmak için davalının (erkeğin) boşanma davası açtığı, fakat sonradan vazgeçtiği, bir yıl ayrı yaşadıkları ve davalının davacıyla bu süre içinde hiç ilgilenmediği, davalının evlilikten kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği..." gerekçesiyle davacı kadının boşanma davası kabul edildiğinden manevi tazminat (TMK.m.174/2) koşulları oluşmadığı halde, davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı BK 60. maddesi gereğince 1 yıllık zamanaşımı süresinin başlangıcının zararın fiilin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacağı- Olay tarihinin 08/07/2009 olduğu, eldeki tazminat davasının 30/10/2014 tarihinde açıldığı, ceza mahkemesi tarafından mahkumiyet kararının 02/06/2010 günü davacı tarafa tefhim edildiği, bu nedenle davacı tarafın fiili, faili ve zararı öğrendiği tarihin en son 02/06/2010 olduğu, ceza mahkemesi karar tarihi ile eldeki dava tarihi arasında 4 yıllık uzamış zamanaşımı süresinin dolduğu, İlk derece mahkemesince 1 yıllık süreden bahsedilerek davanın zamanaşımından reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
2. HD. 09.11.2021 T. E: 7186, K: 8365-
Davalı kadının hiçbir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle reddedilen davanın kesinleşmesinden sonra taraflar bir araya gelmemiş, kadından kaynaklanan yeni kusurlu davranış kanıtlanamamış, retle sonuçlanan ilk davayı açmak suretiyle boşanma nedeni yaratan ve fiili ayrılık döneminde başka bir kadınla yaşamak suretiyle sadakatsiz davranışlar içerisine giren davacı koca tamamen kusurlu olup davalı-davacı kadının maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemi-
Tazminat davası-
17. HD. 10.10.2016 T. E: 2014/9394, K: 8736-
Ölen ile iş sahibi arasındaki hukuksal ilişkinin işçi-işveren ilişkisi olmadığı, eser sözleşmesinden kaynaklanan yüklenici ve iş sahibi ilişkisi olduğu gözetilerek zararlı sonuçla illiyedli kusur oranlarının belirlenmesine yönelik olarak bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle inceleme yaptırılması gerektiği-
Davacı, bir parti lideri olması yanında Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olup, toplumsal ve bireysel taleplere karşı takındığı tutum ve davranışları, kamuoyu nezdinde tartışılabilir ve sert de olsa eleştirilebilir olduğundan; eleştiride bulunmak da, basının Anayasal görevleri arasında olduğundan kişilik haklarına saldırı olmadığı-
Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi, ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturduğundan, Sağlık Bakanlığına bağlı Hastanede doktor olan davalının, davacının özürlü çocuklarının özür oranları ile ilgili düzenlediği raporun hatalı olduğu ileri sürülerek açılan tazminat davasının idare aleyhine açılması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.