2. HD. 19.11.2024 T. E: 395, K: 8780
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak yoksulluk nafakasına takdir edileceği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası az olduğundan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerektiği- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatlar az olduğundan, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak maddi tazminat takdir edileceği-
Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı
Görülmekte olan sorumluluk davasındaki karar, sorumlular arasındaki rücu davası yönünden kesin hüküm oluşturmaz ise de sorumluluk davasının kararı için güçlü delil oluşturacağı- yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olmasının zorunlu olduğu- Yargıtay'ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunmasının gerektiği- Hükümde çelişki ve infazda tereddüt yaratacak şekilde karar yazılmasının doğru görülmediği-
Kazanılmış hakkın yeni bir hükümle ortadan kaldırılamayacağı, yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
Tazminat davası-
Yerel mahkemece maddi ve manevi tazminat yönünden bozma ilamına uyulduğu ancak nafaka yönünden önceki kararında direndiğini açıklamakla birlikte, bozma ilamından sonra yapılan keşif ile davalı adına kayıtlı dükkanın değeri ve kira gelirini belirlediği ve bu miktarların göz önünde tutularak direnme kararı verildiği; direnme hükmü sırasında yeni belirlenen değerler dikkate alındığına göre nafaka yönünden direnme kararının değil yeni bir hükmün söz konusu olduğu-
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davası-
Yargılama giderinin hükümden sonra tavzihle yazılmasına ilişkin olarak yapılacak usul işlemine cevaz veren bir yasal düzenlemenin bulunmadığı, davacının tavzih talebine uygun olarak yapılacak işlemin, hükmün değiştirilmesi mahiyetinde olduğu, hakimin dosyadan el çekmesinden sonra, hükümde anılan tarzda bir değişiklik yapma yetkisinin bulunmadığı gözetilerek; davalının tavzih talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
2. HD. 25.12.2024 T. E: 2433, K: 10510
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.