Davacı tarafın her biri ayrı bir davaya konusu olabilecek istemlerini tek bir dava içinde talep etmiş olması HMK’nin 110. maddesi gereğince dava yığılması niteliğinde olup, kabul edilen bu istemlerin her biri için davacı yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
Dava haksız fiil esasına göre açılmış bir dava olduğundan genel yetkili hukuk mahkemelerinde görülmesinin gerekeceği-
Kasten yaralama eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Kişilik haklarına haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat istemi-
Maddi-Manevi Tazminat, Katkı Payı Alacağı, Aile Konutu Şerhi Konulması
Trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmemiş ya da süresi içince cevap dilekçesi verilmemişse, ilerleyen aşamalarda HMK. mad. 141/2 uyarınca zamanaşımı def'inin, davacının açık muvafakati ile yapılabileceği- HUMK yürürlükte iken süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı define davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa (suskun kalınmışsa) zamanaşımı defi geçerli sayılmakta iken, HMK.'nun uygulandığı dönemde süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı definin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerektiği, yani, 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamalar bakımından süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı def'ine, davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı def'inin dikkate alınmayacağı- Zamanaşımı definin cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla ileri sürülmesinin de mümkün olduğu- Davacı vekilinin kısmi dava açtığı ve ıslah dilekçesi ile davaya konu talep miktarlarını artırmasından sonra davalı vekilince ıslaha karşı zamanaşımı def'i ileri sürülmüş olduğundan, mahkemece bu def'i değerlendirilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Davalı banka tarafından davacı şirkete ait çek karnesinin yetkisiz 3. kişiye verildiği iddiasına dayalı tazminat istemi-
Yargıtay ilgili dairesinin tamamen veya kısmen bozma kararı, başvurunun bölge adliye mahkemesi tarafından esastan reddi kararına ilişkin ise bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılarak dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine veya uygun görülecek diğer bir ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderileceği- Somut olayda; bozma kararı, ilk derece mahkmesinin kararına ilişkin olduğundan bozma konusunda karar verme yetki ve görevi adı geçen ilk derece mahkemesine ait olup Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yeniden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
İdare mahkemelerinde gerçek kişiler aleyhine dava açılamayacağından gerçek kişi doktor aleyhinde açılan davanın görev yönünden reddinin hatalı olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.