Telefon hattının kullanımından kaynaklanan taraflar arasındaki i muarazanın meni, alacak ve manevi tazminat davasının 4077 sayılı Kanun kapsamında kalmadığı; uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görevi içerisinde olduğu-
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı kadının eşini ihmal edecek şekilde telefonla meşgul olduğu, bu sebeple çıkan dedikodular sebebiyle erkeğin eşine güveninin kalmadığı ve tarafların cinsel ilişkiden kaçındıkları anlaşıldığından, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği- Ağır kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
11. HD. 20.09.2022 T. E: 2021/4182, K: 6052
Basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemi-
Davacı vekili her ne kadar TBK. 'nın 76. maddesi uyarınca talep ettikleri geçici ödeme yapılması talebinin bir ihtiyati tedbir talebi olduğunu iddia etmiş ise de, bu talebin bir ihtiyati tedbir talebi olmadığı, HMK 341/1 maddesi dikkate alındığında TBK. 76. maddesi uyarınca davacı vekilinin ilk derece mahkemesinden talep etmiş olduğu geçici ödeme yapılması talebine ilişkin ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu red ara kararının istinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı-
Dava dilekçesinde alınan başvurma harcının dava dilekçesinde yer alan bütün istekleri kapsayacağı, ziynet alacağına ilişkin nispi harcın tamamlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulmasının mümkün olmadığı-
Yemin deliline dayanılmasına rağmen mahkemece yemin konusunda ihtaratta bulunulmadığı ve eksik inceleme ile hüküm kurulamadığından bozmayı gerektirdiği-
Davacının isteminin açıkça davalının görevi ihmal veya kötüye kullanma şeklinde ortaya çıkan haksız eyleme dayandığı, bu nedenle uyuşmazlığın avukatlık sözleşmesinden ve ücretinden kaynaklanmadığı, davanın çözümünde avukatlık yasasında tanımlanan avukatlık sözleşmesine ve ücretine ilişkin kuralların uygulanmayacağı, aksine borçlar hukukunun konuya ilişkin genel hükümlerinin uygulanması gerektiği , bunun da yargı yetkisine sahip genel mahkemelerin görev alanı içerisinde olup, görevi yasa ile sınırlı olarak belirlenen hakem yoluyla çözümlenemeyeceği-
Mahkemece düzenlenecek kısa ve gerekçeli kararlara ilişkin hüküm fıkralarında, Özel Daire bozma kararına hangi açılardan uyulup hangi açılardan uyulmadığının hüküm fıkrasını oluşturacak kalemler yönünden tek tek ve anlaşılır biçimde kaleme alınması, varsa hükmedilen miktarların doğru ve çelişki oluşturmayacak biçimde ortaya konulması; kararın gerekçe bölümünde de bunların nedenlerinin ne olduğu, bozmanın niçin yerinde bulunmadığı ve dolayısıyla mahkemenin bozulan önceki kararının hangi yönleriyle hukuka uygun olduğunun açıklanmasının, kararın yargısal denetimi açısından aranan ön koşulları olduğu- Direnme kararları yapıları gereği, direnilen ve uyulan kısımları da kalem kalem net ve birbirine uygun bir biçimde içermesi gerektiği- Somut olayda; mahkemece ilk kararda takdir edilen 5.000TL manevi tazminat miktarının direnme kararında 4.000TL’ye düşürülemeyeceği dikkate alındığında direnilen kısım yönünden usulüne uygun bir direnme kararının varlığından söz edilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.