Devlet aleyhine açılan tazminat davasına bakan mahkemenin bu davayı, sorumlu hâkime resen ihbar etmesi gerektiği- Dava kendisine ihbar edilen hâkimin, davalı Devlet yanında davaya katılabilmesi, böylece sorumlu hâkimin de davadan haberdar olması ve hukuki dinlenilme hakkı çerçevesinde davada etkili olabilmesi, delil getirebilmesi imkânı sağlanmak istendiği- İhbar edilenin bu hakları elde edebilmesi için davaya katılmasının gerekli olduğu- Dava dilekçesinde Hâkim ...in yaptığı yargılama sebebiyle de maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulduğundan davanın Hâkim ...e resen ihbar edilmesi gerekirken yargılamaya devam olunarak davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu-
Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 29/1-A maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 7 nci Maddesinde belirtilen biçimlerde markanın kullanımlarının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği- Tescilli bir markadaki işaret ile aynı olan bir işaretin ticaret alanında ve markanın tescilli olduğu mal veya hizmetlerde ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılmasının marka hakkına tecavüz teşkil eden bir fiil olarak kabul edildiği- Markadaki işaretin ticaret unvanı olarak kullanımının, mal veya hizmetlerin ayırt edilmesi amacına hizmet ettiği durumlarda marka hakkına tecavüz olarak kabul edilmesi gerektiği-
Davalı kadının hakaretlerine karşılık, eşine şiddet uygulayan, sevmediğini ve boşanmak istediğini söyleyen davacı kocanın daha ağır kusurlu olduğu Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşullarının oluştuğu-
Ceza davasının kesinleşen kararına göre, çekin davacı adına yapılmış cirodaki imzanın davacının eli ürünü olmadığı, davalının eli ürünü olduğunun tespit edildiği, bu nedenle müşteki sanık olarak yargılanan davacının yargılama sonucunda hem dolandırıcılık, hem de sahtecilik suçlarından ayrı ayrı beraatine karar verildiği, davalı ile dava dışı takip alacaklısının dolandırıcılık suçundan beraatine, resmi belgede sahtecilik suçundan birlikte suç işleme kararı kapsamında çeki davacı adına imzalayarak bankaya ibraz ettikleri gerekçesiyle mahkumiyetleriyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşıldığından, davalının resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum olması, davacının sahte olarak adına cirolanan çek ile alakalı icra takiplerine maruz kalması, ağır ceza mahkemesinde müşteki sanık olarak yargılanması, yargılama sonucunda beraat etmesi hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalının sahtecilik eylemi nedeniyle davacının ticari itibarında zedelenme meydana geldiğinin kabulü ile yararına uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Trafik kazası sonucu ölüm nedeni maddi manevi tazminat istemi-
Kamu görevlilerinin, görevlerinden dolayı yapılan eleştirilere karşı daha esnek davranmaları, ağır eleştirilere açık olmaları gerekeceği, bununla birlikte dava konusu yazıların, demokratik toplum düzenlerinde meşru sayılabilecek nitelikte olduğu ve sivil denetim içerdiği, bu haliyle ifade özgürlüğü kapsamında kaldığından davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı-
Dava değeri 2023 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla, anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması miktar itibariyle mümkün bulunmadığı-
Yolcu taşımaya ilişkin minibüs hattı tahsisinin iptali nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği-
Trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemi-
Anne ve babasının etkisi altında kalıp eşine kötü davranan, hakaret ve küfür eden, babasının eşine bıçak çekmesine sessiz kalan, müşterek konutun elektrik ve suyunu kapatıp, davacı eşine eşyalarını topla git diyerek evden kovan davalının (koca) tamamen kusurlu olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.