Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığının anlaşıldığı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği, o halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmesinin gerekeceği-
Haksız eylem sebebiyle manevi tazminat istemi-
Yayındaki iddiaların gerçekliği kanıtlanmadığından eleştiriden söz edilemeyeceğinden, davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu-
Basın toplantısındaki sözlerden, davacının ihaleye katılacak firmalar üzerinde baskı oluşturduğu, bunun bir firmaya yarar sağlamak amacıyla yapıldığının belirtildiği, diğer yandan yazısı nedeniyle hedef gösterilen davacıya yönelik olarak tepki gösterilmesinin istenildiği anlaşıldığından, davacının kişilik haklarına hukuka aykırı saldırı oluştuğu-
Ortada, sonucu başlangıçta öngörülebilen bir olay, yani sonuçta nikâh kıyılmaması olasılığı varken, hayatın olağan akışı içinde bunu iyi bildiği kabul edilen davacıya tazminat isteme hakkı tanımayacağı-
"Tazminat davasında davanın kısmen kabulü ile her bir davacı için ayrı ayrı 12.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, kesinleşen kısımlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesinin isabetli olduğu-
Mahkemece dava dilekçesinin, davalı kadına Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 122’de gösterilen ihtarı içermeksizin usulsüz olarak tebliğ edildiği, davalı kadına yapılan dava dilekçesinin tebliği usulsüz olup bu durumda davalının cevap dilekçesinin süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-
2. HD. 10.04.2017 T. E: 2015/25520, K: 4075-
Trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile ölenin yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemi-
Davacı tarafından açılan boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra tarafların barışıp bir araya geldikleri ve üç ay süreyle beraber yaşadıklarının taraflarla yakınlığı olan tanıklarca ifade edildiği, tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini gösteren yeterli delil ve bulgu olmadığından, ortak hayatın yeniden kurulduğunun kabulü gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.