2. HD. 30.05.2018 T. E: 2016/19219, K: 6971-
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; davacının meslekte kazanma gücünü %100 oranında kaybettiği, başkasının bakım ve gözetimine muhtaç hale geldiği ve ihtiyaç duyduğu bakımın sürekli olduğu-Bu nedenle, davacının eşine yüklenecek sorumluluk ve yükün boyutu gözetildiğinde bakıcı giderinden yapılması uygun görülen hakkaniyet indirim oranının çok yüksek olduğu-Daha düşük oranda indirim uygulanması gerekirken anılan yön gözetilmeden verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince bozulması gerektiği-
Davalının yapmış olduğu şikayete konu olay hakkında dinlenen davacının meslektaşı tanığın ifadesi de dikkate alındığında, davalının sarf ettiği iddia edilen sözlerin tehdit amaçlı söylenmediği, daha önce aralarında geçen olaylardan kaynaklandığı anlaşıldığından, söylenen sözlerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tasarrufun iptali davasında davacının ancak boşanmanın muvazaalı olduğunu, boşanmaya rağmen tarafların birlikte yaşamaya devam ettiğini ispatlaması halinde, taşınmaz devrinin iptaline karar verileceği- Somut olayda, davacı tarafından boşanma davasının muvazaalı olduğu ve davalı İ. ile dava dışının boşanma davasından sonra birlikte yaşadıklarının iddia ve ispat edilmediği, boşanma dosyasında dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar ile dava dilekçesi ekinde bulunan ve boşanmaya dayanak olarak sunulan mesajların içerikleri birlikte değerlendirildiğinde şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılan boşanma davasının muvazaalı olmadığı, boşanma protokolünün imzalandığı tarihte ve taşınmazın devir tarihinde davalı çocukların yaşlarının 18'den küçük olduğu, ayrıca taşınmazın boşanma protokolü uyarınca davalılara karşılıksız olarak devredilmeyip, boşanma davasının davacısı olan annelerinin boşanma davasındaki maddi, manevi tazminat talebi ile ziynet eşyası, katkı payı, katılım payı, değer artış payı talebi karşılığında devredildiği, devrin amacının davacıdan mal kaçırmak olmadığı-
İş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasında, davacı sigortalının sürekli iş göremezlik oranınına itirazının resen tespit edilerek sürekli iş göremezlik oranı kesinleştikten sonra dosyadaki tüm delilleri bir bütün halinde değerlendirilerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı yararına manevi tazminata hükmedilebilmesi için, davacı kocaya yüklenen davranışların, davalının kişilik hakların saldırı niteliğinde olması gerekeceği-
Dava konusu haberin bu olay yeri inceleme tutanağına göre yapıldığı anlaşıldığından davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığından söz edilemeyeceği ve korunması gereken üstün kararın basın özgürlüğü olduğunun benimsenmesinin gerekeceği-
Trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Manevi tazminat davası-
Kural olarak bir kimsenin resminin izinsiz yayınlanmasının hukuka aykırı olup kişilik haklarına saldırı teşkil edeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.