HMK'nin haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesinde haksız fiilden doğan davalarda uygulamada ve doktrinde oluşan görüşler dikkate alınarak haksız fiilin işlendiği yer dışında zararın meydana geldiği yer, gelme ihtimalinin bulunduğu yer ve karşılaştırmalı hukuktaki örnekler de dikkate alınarak zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olarak kabul edildiği-
Gerçeğe aykırı olarak, evli olan davacının gizli ve yasak aşk yaşadığı biçimde haber yayımlanmasının onun kişilik haklarına saldırı oluşturacağı, haberin başka yayın organlarında yayımlanmış olmasının da davalıların eylemini hukuka uygun hale getirmeyeceği gözetilerek, davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekeceği-
Davacının "altın set" isteği bulunmadığı halde, istek dışına çıkılarak bir adet 22 ayar setin de hüküm altına alınmasının doğru olmadığı-
İlamda ‘müteselsil sorumluluk’ öngörülmemiş olması halinde, borçluların payları oranında (eşit olarak) takip konusu borçtan sorumlu olacakları–
Mal rejiminin tasfiyesi ve alacak isteğine ilişkin davaların eşler ve mirasçılar tarafından açılabileceği, eşlerin ya da mirasçıların alacaklıları tarafından mal rejiminin tasfiyesine olanak veren yasal bir düzenlemenin mevcut olmadığı-
Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde ziynetlerin kocası tarafından araba alınmak üzere bozdurulduğunu iddia etmiş bu iddiası da tanık anlatımı ve kocanın kısmi kabul beyanı ile kanıtlanmış olduğundan davacının ziynetlere ilişkin iddiasını usulünce ispatlamış olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İş kazası nedeniyle davacıda oluşan meslekte kazanma gücü kayıp oranı gördüğü tedaviler sonrası aradan geçen zaman içerisinde değişmemiş ise de 19.02.2009 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığı kararı ile % 100 olarak belirlenmiş ve kontrol muayenesine gerek olmadığına karar verilmesi ile davacının zararı bu tarihte belli olduğundan meslekte kazanma gücü kayıp oranı iş kazasından dolayı talep edilecek tazminatın sınırlarının belirlenmesi için gerekli olduğundan zararın öğrenildiği tarih dikkate alındığında açılan davanın zamanaşımına uğradığından söz etmenin mümkün olmadığı- Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında zararın öğrenilmesinin onun kapsamının değil, varlığının öğrenilmesi anlamında olduğu, zararın varlığı, niteliği ve esaslı unsurları hakkında bir dava açmaya, o davayı ciddi ve objektif bir şekilde desteklemeye, gerekçelerini göstermeye elverişli yeterli hâl ve şartların öğrenilmesinin, zararın öğrenilmiş sayılması için yeterli olduğu, davacıda oluşan meslekte kazanma gücü kayıp oranının zaman içinde değişmediği, gelişen ve değişen bir durum bulunmadığı, bu nedenle davacının zararı kaza tarihinde öğrendiğinin kabulü gerektiği, Özel Daire bozma kararının yerinde olduğu, bu nedenle direnme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüş ise de Kurul çoğunluğu tarafından bu görüş benimsenmediği-
Karşılıklı Boşanma
Davalının özel belgede sahtecilik suçunu işlemiş olduğu sabit görülerek cezalandırılmasına karar verilmiş olup, davalının taraflar arasında düzenlenen vadeli senet üzerinde tahrifat yapmak suretiyle takibi gerçekleştirmiş olduğu, bu takipte davacıya ait gayrimenkulün haczedildiği anlaşıldığından, davalının davacıya yönelik haksız eylemi sabit olup, davacı lehine uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.