Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından mı yoksa davacı işçi tarafından mı haklı nedenle feshedildiği, buradan varılacak sonuca göre davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı-
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü kişiye satarsa, satışı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanmasının TMK’nun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı–
Müzayaka halinde bulunan bankanın bu halinden faydalanmak girişiminde bulunan davacı tutumu, M.K’nun 2 ve BK’nun 19 maddelerine de aykırılık teşkil ettiğinden “itirazın iptali” davasının reddi gerekeceği-
Haksız rekabetin tespiti, meni, mezkur beyanların düzeltilmesi ve manevi tazminatına ilişkin davada bilirkişi raporunda; eyleminin haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı; yayınlanan tirajların aslında raporlanması gereken tiraj sayılarından farklı olup olmadığı yani olması gereken tiraj raporları da gösterilmediği; bu nedenle bilirkişi raporunda ifade edilen hususlar soyut nitelik arzettiği; bu nedenle bilirkişi raporuna yapılan itirazlar karşılanmadan eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesis edilemeyeceği-
Giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı, kuaför gideri, pasta, meyve suyu vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemeyeceğinden, davacı tarafından karşılanan nişan töreni giderinin (yemek, fotoğraf vs..) davalıdan tahsili yönündeki talebin (maddi tazminat talebinin) kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davacının kullandığı ve davalıya pay satan kişilerin kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise satıcı zamanında kullanıma karşı çıkmayan, o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı nedeni ile önalım hakkını kullanmasının dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı- Mahkemece, fiili taksim hususunun açıklığa kavuşturulması bakımından, mahallinde keşif yapılıp, delil listesinde bildirilen tanıklar taşınmaz başında dinlenerek davalının varsa davacıların tüm delilleri toplanarak davacının kullandığı ve davalıya pay satan kişinin kullandığı ayrı ayrı bölümler bulunup bulunmadığı belirlenerek ve kullanım durumu keşfe katılan fen bilirkişisine krokisinde işaretlettirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği- Hüküm sonucunda iptal ve tescile karar verilen payların açık, infaza elverişli şekilde belirtilmemesi ve birleştirilen dosya yönünden dava konusu bir parselde davalı hakkında iki kez hüküm kurulmasının isabetli olduğu-
Hakimin Avukatlık Yasasının 164/son maddesine işlerlik kazandıracak şekilde her olayın özelliğine, durum ve şartlarına göre değerlendirme yapmalı özellikle TMK.’nun 2. maddesinde ifadesini bulan hakkın kötüye kullanılmasına ve dürüstlük kurallarının iptaline izin vermemeli, gerektiğinde müvekkili dava veya takip sonucunda belirlenen ücret alacağını tahsil etmiş kabul edileceği aksi halde bu nitelikteki ücret alacağına ilişkin istemi henüz muaccel olmadığından reddedileceği-
Fiili taksim savunması davanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden ve re'sen de nazara alınacağından davalının fiili taksim savunması üzerinde durularak varsa bu konuda taraf delillerinin toplanması ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
TTK mad. 390/4'e göre davacının imzasının sahte olması ve davacıya yönetim kurulu toplantısı önerisinin yapıldığının kanıtlanamamış olması hallinde, davacının toplantıya katılmadığına ilişkin davalı ikrarı da gözetildiğinde yönetim kurulu kararının geçersiz olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.