Söz konusu taşınmazların satış bedelinin, tahmini değerin yüzde ellisi olan 61.425 TL'ye, sadece gazete ilanı için sarf edilen giderden taşınmaz başına düşen 2.106,30 TL'nin eklenmesi halinde oluşan miktarı dahi karşılamadığının anlaşıldığı, kaldı ki, bu miktara kıymet takdiri için sarf edilen gider, satış yolluğu ve tebligat giderlerinin de ilavesinin gerekeceği, İİK'nun 129/1. maddesi gereğince bu hususun tek başına ihalenin feshi nedeni olduğundan mahkemece re’sen gözetilmesi gerekeceği, o halde mahkemece, İİK'nun 129/1. maddesi gereğince bu husus re'sen gözetilerek şikayete konu her iki taşınmaz ihalesinin feshine karar verilmesi gerekeceği- İhalenin feshi isteminin esastan reddedilmesi kararı doğru olsaydı dahi, İİK.nun 134/2. maddesi uyarınca verilecek para cezasının, şikayete konu her iki taşınmazın ihale bedelleri toplamı üzerinden hesaplanması gerekeceğinden, mahkemece tek taşınmazın ihale bedelinin esas alınmasının yerinde olmadığı-
Türkiye Halk Bankası'nın 5230 s. Kanun'un 11.maddesi gereğince cezaevi harcından muaf olduğu-
Alacaklı bankanın rehinli alacak miktarı toplamının, ihale bedelinden fazla olması halinde alacak karşılanmamış olacağından sıra cetveli düzenlenmesine gerek bulunmadığı-
İcra müdürünün sorumluluğunda ve bizzat kendisi tarafından gerçekleştirilen işlemler nedeniyle, onun kararlanın, kontrol ve denetim imkânı bulunmayan yardımcısının bir kusuru bulunduğunun kabul edilemeyeceği-
Bir sıra cetveli için muhtelif alacaklılar tarafından farklı tarihlerde şikayette bulunulmuş olsa dahi, tüm şikayetlerin birlikte incelenerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde tek bir kararla sonuçlandırılmasının, birbiriyle çelişik hükümlerin engellenmesinin, bir dosyada verilen kararın diğer dosyanın sonucunu etkileme olasılığından ve sıra cetveline ilişkin özel usul hükümlerinden kaynaklanan bir zorunluluk olduğu, aynı sıra cetveline yönelik farklı şikayetler hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmasının, kararların infazında da şüphe ve tereddütlere neden olabileceğinden, uyuşmazlıkların uzun süre devam etmesine yol açabileceği-
İstemin, İİK.nun 134/2. maddesi uyarınca şikayetçinin aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddi halinde işin esasına girilmemiş olacağından, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceğinden mahkemece şikayetçinin para cezasına mahkum edilmesi isabetsiz ise de; anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
12. HD. 28.11.2023 T. E: 7889, K: 7892
Mahkemenin, para cezasına hükmedecekse, oranını davacının ihale sürecini uzatma amacı ile hareket edip, etmediğine ve fesih iddiasının ağırlığına göre ölçülü şekilde belirlemesi gerekeceği- Para cezasının oranı, hem istinaf aşamasında, hemde temyiz aşamasında re' sen değerlendirileceği- Para cezasının oranına ilişkin değişikliğin, ne zaman, ne şekilde uygulanacağınanın 7343 s. kanunun geçici 13/4. maddesinde belirtildiği- Somut uyuşmazlıkta, şikayetçi/borçlu aleyhine ihale bedelinin % 10' u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nun 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13.maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10' u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının para cezası yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmesinin isabetli olduğu-
İİK.nun 54. maddesi gereğince, tutuklu veya hükümlüler aleyhine yapılan icra takibine, mümessil tayini suretiyle devam edilebilir; ancak verilen sürede mümessil tayin edilmediği takdirde icra takibinin sürdürülebileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.