Dava, Rekabet Kurulu Kararı gereği süresinden önce sona eren bayilik sözleşmesi nedeniyle, bakiye süreye tekabül eden intifa bedeli ile bayilik sözleşmesi kapsamında yaptırılan kanopi çatısının bedelinin davalılardan tahsili talebine ilişkindir...
Davacı-karşılık davalı Turcas’ın bu şekilde sahibi olduğu intifa hakkını taraflar arasında düzenlenen işletme sözleşmesi ile davalı-karşı davacı eliyle kullandığı, bağıtlanan işletme sözleşmesinin kapsamı ve yapılacak işin niteliği gözetildiğinde, davacı-karşı davalı lehine taşınmazda kurulan intifa hakkının, süresi itibariyle mülkiyet hakkını zedeleyici ağırlıkta olduğunun kabulünün mümkün olmayacağı, kaldı ki işletme sözleşmesinin feshedilmesinin intifa hakkını ortadan kaldırmayacağının da intifa hakkına ilişkin resmi senette açıkça düzenlendiği, tapuya tescil edilmiş bulunan intifa hakkını sona erdiren haller M.K. 720. maddede açıkça düzenlenmiş olup, somut olayda da intifa hakkının terkinini haklı gösterebilecek bir nedenin varlığının kanıtlanmamış olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekeceği-
Yıllık radyo taksitleri resim niteliğinde olmayıp ücret türünden olduğundan bu konudaki davaların görülmesinin hukuk mahkemelerinin görevine gireceği-
Somut olayda hasar talebi maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklansa da, zararda suç teşkil eden eylemin TCK’nun 179. maddesinde öngörülen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturduğu ve takibe bağlı alacağın tabi olduğu zamanaşımı süresinin bu maddede öngörülen suç nedeniyle sekiz yıl olduğu, ceza zamanaşımı süresi dolmadığından davanın da zamanaşımına uğramadığı, mahkemece zamanaşımına ilişkin kurallar yerine hak düşürücü süreye ilişkin açıklamalar yapılmak suretiyle esasa yönelik olarak karar verilmiş olması doğru değil ise de; ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı dikkate alındığında netice olarak esas yönünden inceleme yapılmasının doğru olduğu- Somut olay bakımından itiraz ile takip durduğundan zamanaşımı süresinin de durmuş olduğunun kabulünün gerektiği, eş söyleyişle borçlunun itirazı ile itirazın iptali davası arasında iki yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğinin kabulü ile alacaklıya tanınan bir yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali dava açma hakkını ortadan kaldırdığından bu süre içinde zamanaşımının işlemeyeceğinden direnme kararının bu gerekçelerle uygun bulunmasına karar verilmesi gerektiği yönünde görüşler ileri sürülmüş ise de Kurul çoğunluğunca benimsenmediği-
Meskeniyet iddiasının İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca taşınmazlar yönünden geçerli olup taşınır hükmündeki enkaz yönünden böyle bir iddianın dinlenemeyeceği- Ancak taşınmazın tapu kaydında şikayetçi borçlu yönünden verilmiş bir tahsis kararı veya kurulmuş bir intifa hakkı bulunması durumunda meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği-
Kural olarak, intifadan men edilmedikçe paydaşların birbirlerinden ecrimisil isteyemeyecekleri; intifadan men koşulunun gerçekleşmesinin de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlı olması gerekeceği-
Üçüncü kişi kendi lehine değil çalışanlar lehine istihkak iddiasında bulunduğundan bu durumda davacı üçüncü kişinin bu mallarla ilgili dava açmakta aktif dava ehliyeti bulunmadığı-
Mülkiyet hakkına (taşınmazın aynına/dayalı olarak verilmiş olan -el atmanın (müdahalenin) önlenmesine, tapu iptali ve tescile, taksime ilişkin- ilamların, ilam kesinleşmeden icraya konamayacağı–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.