Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesinin geçerli olup, hakimin tarafların talepleri ile bağlı olduğu; hakimin talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorunda olduğu;. çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re'sen araştırma prensibi egemen olduğu; hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararların kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararların değiştirilebileceği veya ortadan kaldırılabileceği-
Hakimin, tarafların istem sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği nedeniyle, davacılar yasal süresi içerisinde açıkça "mirasın gerçek reddi"ni (TMK md. 605/ı) istemiş olmaları bakımından, taleple bağlılık ilkesinin dikkate alınması gerekeceği-
Ortaklığın giderilmesi isteği-
İhtiyati tedbir isteminin kabulü için tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam değil yaklaşık bir kanaatin yeterli olduğu; tedbir isteminin reddi kararına karşı kanun yoluna gidilebileceği-
Çekişme konusu taşınmazlarda keşif yapılması, tanıkların taşınmazların başında yeniden dinlenmesi, taşınmazların evveliyatından buyana kimin zilyetliğinde olduklarının tespit edilmesi, tarafların bildirdiği delillerin eksiksiz toplanması, kadastro ile adına tespit yapılan önceki tapu malikinin mirasbırakan olduğunun saptanması halinde davanın kabulüne, aksi halde reddine karar verilmesi gerektiği-
Haricen satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Dava ve temyiz konusu olan taşınmazların tarafların murisi tarafından sağlığında davalılara bağışlandığı ve bağış yapıldığı tarihlerde tapusuz olan taşınmazların zilyetliğinin de davalılara teslim edildiği, nizasız ve fasılasız olarak davalılar tarafından kullanıldığı anlaşıldığından davanın tüm taşınmazlar yönünden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Babasının mirasını reddeden evladın, babasından sonra ölen babaannesinin mirasçısı olacağı- Mirasçı borçluların babalarının mirasını reddettikleri görülmekle birlikte murisin annesi ve mirasçı borçluların da babaannesinin muris babanın vefatından sonra vefat ettiği ve dolayısıyla şikayetçilerin babaannelerinden kalan mirasta mirasçı sıfatıyla hak sahibi oldukları anlaşıldığından, mirasçı borçluların taşınmaz hisseleri üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmekte hukuki yararları bulunduğu-
Mülkiyet, karşılıklılık bulunmadığından intikal etmese de, davacıların mülkiyet hakkı sahibi olan şahsın ölümü üzerine onun yasal mirasçıları olarak mülkiyetten yoksun kalma nedeniyle taşınmazın bedelini talep etme hakkı mevcut olduğundan ve bu hak, mirasçılıktan kaynaklanan meşru bir beklentiye dayandığından, davacıların, tapu kayıt malikinin yasal mirasçısı oldukları belirlendiğine, taşınmazın da ortaklığın giderilmesi yöntemiyle satılarak paraya çevrilmiş olmasına göre, isteğin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.