Kira bedelinin tespiti istemine ilişkin davada, davaya konu taşınmazın elbirliği mülkiyetine tabi olduğu, mirasçılardan birinin mirasçılık belgesini esas alıp, kendini belli bir payın sahibi olarak kabul etmesi ve buna dayanak kira parasının tespitini talep etmesi mümkün olmadığından, tüm mirasçıların davaya iştirakının sağlanarak davaya devam olunacağı aksi halde davayı açan mirasçının sadece kendi payına ilişkin olarak kira parasının tespitini isteyemeyeceği-
Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil isteği-
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısının İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabileceği-
Hatalı olduğu ileri sürülen yargısal işlemde, özel amaç ile kasıtlı davranıldığı yönünde bir delilin bulunmadığı, HMK'nun 46.maddesinde sayılan hukuki sorumluluk nedenlerinden hiçbirisinin bu davada mevcut olmadığı, hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Davanın esastan reddi halinde disiplin para cezasının takdir edilerek hüküm altına alınması gerektiğinden, bu konuda para cezasında yeniden değerleme oranında yapılması gereken artırım miktarı ile dava konusu olayın gelişim biçimi ve dosyaya yansıyan olgular göz önünde tutularak asgari hadden para cezasına hükmolunduğu-
Taşınmazın; vakıflar idaresinde tapuda adı yazılı “Haralambos” kayyımı aleyhine açılan davada Kadıköy 3. A.H.H.nin 1983/592 s. kararıyla vakıftan adına tesciline karar verildiği; ancak, tapuda adı yazılı “Haralambos” ile davacının miras bırakanı olduğu ileri sürülen “Haralambos” un aynı kişi olup olmadığının saptanabilmesi bakımından davacı taraftan iddiasını kanıtlamaya yarayacak bütün delillerini bildirmesinin istenmesinin, toplanan deliller doğrultusunda karar verilmesinin gerekeceği-
Vasiyetnamenin açılışını müteakip mirasta hak sahibi her birine, vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneğinin tebliğ olunacağı, lehlerine karşılıksız kazandırma yapılan kimselerin ve mirasçıların adresleri belli değilse kendilerine vasiyetin ilanen tebliğ edileceği, sulh hakiminin, vasiyetnamenin kendisine teslimini müteakip gerekli koruma önlemlerini alacağı, olanak varsa ilgilileri dinleyerek yasal mirasçılara terekenin geçici olarak teslimine yahut resmen yönetilmesine karar vereceği-
Ortaklığın giderilmesi-
Her bir istek hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakları sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermesi ve infaza imkan sağlayacak içerikte bulunmasının zorunlu olduğu- Davanın sağ kalan eş tarafından açıldığı, miras bırakanın veraset ilamına göre sağ kalan eşin miras payı 1/2 olduğu ve bu pay üzerinden, dava devam ederken ölen eşin mirasçıları olan davacıların mirasçılık belgesindeki miras payları oranında tapu iptali ve tescile hükmedilmesi ve kalan payların kayıt maliki olan davalı üzerinde bırakılması gerekirken yazılı şekilde HMK. mad. 297/2. hükmüne aykırı olarak, infazı mümkün olmayan şüphe ve tereddüt uyandıracak şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Mirasçılık belgesinin verilmesine ilişkin istemin, 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesine göre çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığı, 11/3. maddesinde ise hangi davaların murisin son ikametgahı mahkemesinde görüleceği açıklandığı, aynı maddenin son fıkrası hükmünde veraset ispatına, miras hisselerinin tayinine ilişkin davaların, mirasçılarının her birinin bulunduğu yer mahkemesinde görülebileceği- Mirasçılık belgesi verilmesi davalarında kesin yetki kuralı söz konusu olmayıp; mirasçılık belgesi, murisin yerleşim yeri ya da nüfusa kayıtlı olduğu yer gözetilmeksizin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki adli yargı teşkilatı bulunan tüm adliyelerden her zaman alınabilecek ve aksi her zaman ispat edilebilecek hasımsız belgelerden olduğu-
Veraset belgesinin iptali davaları hasımlı olarak açılması zorunlu bulunduğundan çekişmesiz yargıdan çıkıp çekişmeli yargı haline geldiği bu durum karşısında HMK.nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan davalar bakımından HMK.nun 382/2-c kısmının 6. bendi uyarınca görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.