Veraset belgesinin iptali davaları hasımlı olarak açılması zorunlu bulunduğundan çekişmesiz yargıdan çıkıp çekişmeli yargı haline geldiği bu durum karşısında HMK.nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan davalar bakımından HMK.nun 382/2-c kısmının 6. bendi uyarınca görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi olduğu-
Davacının karar tarihinden önce yargılama sırasında öldüğü nüfus kaydından anlaşıldığından, HMK’nın 125. maddesi uyarınca mirasçılık belgesi alınması ve tüm mirasçılarının davada yer almalarının sağlanması veya TMK’nın 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci tayini ile davanın temsilci huzurunda görülmesi gerekeceği- Davacı. davanın açıldığı tarihte reşit olduğu halde babası olan diğer davacı velayeten avukata verdiği vekaletnameyle davayı takip ettiğinden davacının davada yer almasının sağlanması, taraf teşkili tamamlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil davalarının atanacak kayyım sıfatıyla görülmesinin, kanunen mümkün olmadığı, bu nedenlerle, taraf teşkili sağlanmaksızın işin esası hakkında hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Yabancı mirasbırakan hakkında mirasçılık belgesi verilmesini engelleyen bir hüküm bulunmadığı- Mahkemece talepte bulunan ile mirasbırakan arasındaki irs ilişkisinin açıklığa kavuşturulması, talepte bulunan ve mirasbırakanın Yunan uyruklu oldukları gözetilerek, miras meselesinin Yunanistan mevzuatının esas alınarak çözümlenip çözümlenmeyeceğinin değerlendirilmesi, gerekirse uzman bir hukukçu (Uluslararası Özel Hukuk Uzmanı) bilirkişiye inceleme yaptırılmak suretiyle rapor temin edilmesi, mirasçılık belgesi düzenlenirken Türkiye'de bulunan taşınmazlar yönünden Tapu Kanunu'nun 35. maddesinde öngörülen kısıtlamaların belirtilmesinin düşünülmesi, tüm delillerin bir arada değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Ölümle evlatlık ilişkisi sona ereceği için evlat edinenin ölümünden sonra ona kendi mirasbırakanlarından gelen mirasın evlatlık ve alt soyuna geçmeyeceği, davacının mirasbırakana mirasçı olup olmayacağı, dolayısıyla dava açma sıfatının bulunup bulunmadığı hususunun ve hasımsız olarak açılan dava sonucunda elde edilen ve dosyaya ibraz edilen mirasçılık belgesi değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazdan pay satın alanın vefat ettiği ve davayı mirasçılarından bir kısmının açtığı ve mirasçılık belgesine göre davacının dava dışı diğer mirasçılarla birlikte elbirliği ortaklığı şeklinde malik olup diğer elbirliği malikleri adına da davanın açıldığı görüldüğünden, taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesinin isabetiz olduğu-
Mirasbırakan babası Beyhan Kuzulu’nun maliki olduğu 653, 657 ve 658 parsel sayılı taşınmazları ara malikler kullanarak, mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak satış suretiyle, davalı eşine devrettiğini ileri sürerek, davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras bırakan adına tesciline, taşınmazların üçüncü kişilere devredilmesi halinde bedele-
Mirasçılık belgesi verilmesi isteminde bulunulabilmesi için davacı tarafın mutlaka mirasbırakanla arasında ırs ilişkisi bulunmasının gerekmediği, atanmış mirasçıların da atanmış mirasçı olduğunu ve miras payım gösteren bir belge verilmesini isteyebileceği-
Davacı mirasçılık belgesi verilmesini istemiş ise de, vasiyetle alacaklı olup çoğun içinde azı da vardır kuralı gereğince, vasiyet alacaklısı olduğunu gösteren belge verilmesi gerekeceği-
Çözümü özel bilgiye dayanan konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesinin, eş söyleyişle bilirkişi mütalaasına başvurulmasının gerekeceği, giderek, hakimin gerek kendiliğinden, gerekse taraflardan birinin isteği üzerine bilirkişi incelemesine karar verebileceği, bu itibarla, vak’a ile ilgili yabancı hukuk hakkındaki malumatın, ihtisas sahibi hukukçulardan veya yabancı hukuk ile meşgul müesseselerden, örneğin Üniversitelerdeki Devletler Hususi Hukuku ve Mukayeseli Hukuk Enstitülerinden temin edilmesinin çok daha emin ve sağlam bir yol olacağı, üstelik, konu ile ilgili olmak üzere yabancı hukuk hakkında mücerret bir bilgi temini yerine, vak’a dosyasını da ihtisas sahibi hukukçu veya müesseselere göndererek doğrudan doğruya hukuki ihtilafa ait bir hukuki ve ilmi mütalaa alınmasının, yabancı hukukun tespiti ile ilgili birçok problemi halledeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.