Mirasçılık belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açıldığı, sonucunun tarafları açısından kesin hüküm oluşturduğu dikkate alındığında çekişmeli yargı kapsamında kalan davalardan olduğu, bu nedenle 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan mirasçılık belgesinin iptali davalarına bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu-
Türk Medeni Kanunu'nun 644/2 ile HUMK.nun 388/ son maddesi gereğince hüküm fıkrasında paydaşların paylarının ayrı ayrı gösterilmesi gerekeceği-
Davacılar elbirliği ortağı olduklarından mahkemece, kabule konu payın miras payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece, iki mirasçılık belgesi arasında çelişki olması durumunda; çelişkinin giderilmesi için davacıya süre verilerek çelişki giderildiği takdirde satış vaadi sözleşmesi tarihinde kayıt malikinin mirasçılarının tamamının miras hak ve hisselerini davacıya satmayı vaat ettiklerinin anlaşılması halinde satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunacağından davanın kabulüne aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davada, tanıma veya tenfiz talebi olmadığı, mirasçılık belgesi verilmesi davasında taşınmazlar bakımından Türk Kanunları uygulanacağından davacıların ve murislerinin vatandaşı olduğu Arnavutluk Devleti ile hukuki veya fiili mütekabiliyet şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılması gerektiği, Arnavutluk Devleti tarafından düzenlenmiş mirasçılık belgesinin ve nüfus kayıtlarının usulüne uygun olup olmadığı tespit edilmesi, belgelerde eksiklik varsa tamamlattırılması gerektiği-
Davanın yetki belgesine dayanılarak açıldığı gözetilerek yetki verilen asliye hukuk mahkemesi tapu kayıtları ve kadastro tutanakları getirilmeli, tanıklar dinlenmeli, bütün aramalara rağmen mirasçısı bulunamaz ise TMK. mad. 501 gereğince son mirasçının Hazine olduğu düşünülerek, varılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerektiği-
Davacı tarafından 51 ve 52 parsel sayılı taşınmazlarda malike ait mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle dava açıldığından dava konusu taşınmazın tespitine esas alınan K.sani 300 tarihli 13 no'lu tapu kaydı ilk tesisinden itibaren tedavülleriyle birlikte getirtilip incelenerek, ayrıca bu kaydın revizyon gördüğü parsellerin tapulama tutanakları dayanak belgeleriyle birlikte getirtilip gerekirse keşif yapılarak davacı tanıkları ve kadastro bilirkişileri keşif mahallinde dinlenerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek taşınmazın maliki ile davacı arasında bağlantı olup olmadığı tam olarak belirlendikten sonra bir karar verilmesi gerekeceği-
Ölümle vekâlet ilişkisi son bulduğu halde, davacının mirasçılarından vekâletname alınmadan veya mirasçıları davaya dâhil edilmeksizin, davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği-
Davacının nüfus kayıtlarında babalık ilgisi kurulduktan sonra mirasçılık belgesi alabileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.